Takip Et

TANZİMAT DÖNEMİ TARIMINA AİT KAYNAKLARDAN: TEMETTÜAT DEFTERLERİ-2

Temettuat Defterleri 19. yüzyıl ortalarında Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal durumu, ticarî hayatı ve esnaf ve sanatkârların durumunu çok açık bir şekilde ortaya koyması açısından tahrir defterlerinden daha önemlidir.

H 1256/ M.1840 yılına ait Temettuat Defterlerinden kaza, köy gibi iskân merkezleri mahallelere ayrılıp, bu mahalleler hane hane ele alınarak şahısların isimleri, yıllık kazançları, gelirleri, tarlaları, bunların kıymetleri, sahip oldukları hayvan sayısı; defterlerin bazılarından şahısların boylarının uzunluk ve kısalığından sakallı ya da sakalsız olduklarına kadar kişilerin suretlerini ve hatta mesleklerinin ne olduğu gibi ilginç ve teferruatlı bilgilere ulaşabilmek mümkündür.

İlk düzenlenen 1840 yılına ait bazı Temettuat Defterleri de mevcut olsa da 1844/1845 yılları Temettuat Defterleri kadar düzenli ve gerçeğe yakın yazılmamışlardır.

İncelediğimiz Kuyucak kazası Temettüat Defterinde diğer bazı defter örneklerindeki gibi mahalleler ve köyler şeklinde yazılmışlardır.

Hane reisinin bilgisi ise erbab-ı ziraat, çoban, Irgad, çulha, rençber, değirmenci, imam vb. biçiminde yer almaktadır. Ödeme gücü olmayan haneler ise muhtaç olduklarını ve başkalarının yardımları ile geçindiğini anlatan uzunca bir cümle yer almaktadır. Hanenin bir önceki yıl ödediği vergi miktarı da bu kısımda ayrıca belirtilmektedir.

Mesleğinin paralel olarak yan tarafına bir önceki sene vermiş olduğu “vergüyi mahsusanın miktarı, sol üst tarafa ise hane reisinden alınan öşürlerin adları, miktarları ve toplamları, varsa adet-i ağnam (küçükbaş hayvan) vergisi yazılmıştır. “Vergü-yi mahsusanın yan tarafına ise hane reisinin köy dışında sahip olduğu emlak veya gayrı menkulleri not olarak tutulmuştur.

Tarım ürünleri için 1844 yılı hâsılası, her bir ürün için ödenen öşrün, mahsullerin birim fiyatlarıyla çarpılması sonucu ulaşılan değerin on katı dikkate alınarak hesaplanmıştır. Üretim için yapılan giderler ise hâsılattan düşülmediği için gelir, gayrisafidir.

Temettuat yazımlarında tarımsal üretimde ücretlilerin çalıştırılması durumunda ise ödenen ücret, gayrisafi hâsılattan düşülmektedir. Tarlanın kiralanması (icar) durumunda ise kira geliri tarla sahibine, gayrisafi hâsılat ise kiracı üzerine kaydedildiği görülmektedir. Hayvanlar üzerinden elde edilen gelirler ise belirlenen hâsıla tarifeleri yardımıyla tespit edilebilmektedir.

Yukarıda mevcut olan bilgilerin tamamı hane reisinin isminin üst tarafına yazılmıştır. Hane reisinin isminin alt tarafına ise; sağdan bağlamak üzere kendisinin veya ailesinin sahip olduğu mezru (ekilen) ve gayrı mezru (tarım yapılmayan) tarla (dönüm olarak) miktarı, mezru tarladan elde edilen gelirinin miktarı yazılmıştır. 1844 (1261 H.) yılı hâsılatı ise tahmini olarak yazılmış ve bir önceki yılın hâsılatı ile toplanmıştır. Hane sahibinin bağ ve bahçe gibi gayrı menkulleri ise evlek veya dönüm şeklinde hesaplanmıştır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.