Takip Et

TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE BASKILAMA YAPAN SEKTÖRLER

Dünkü yazımızda tarım arazilerinin korunmasına karşın bazı sektörlerin bu arazler üzerinde “sektör çıkararı” nı korumak amacı ile “baskı” yaptığını belirtmiştik.Bugün ise bu sektörlerin belirgin faaliyetlerini ortaya koyacağız.

 

Tarım arazilerinin, kentleşme, sanayi, turizm gibi tarım dışı amaçlarla kullanımı sonucu öncelikle tarım toprakları geri dönüşümü olmayacak biçimde yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ülkemizde tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı devam ettiği sürece sınırlı miktardaki verimli tarım arazileri hızla azalacaktır. Bu durum, aynı zamanda tarım arazilerine yönelik daha önce büyük maliyetlerle yapılmış olan sulama ve tarımsal altyapı gibi yatırımların atıl kalmasına da neden olacaktır. Diğer taraftan, tarım arazilerinin nüfusa bağlı olarak giderek azalması nedeniyle gelecekte yaşanması muhtemel açlık tehlikesi, yine azalan tarım arazisi neticesinde biyolojik çeşitlilik üzerindeki olası olumsuz etkileri ve tarım arazisi ihtiyacının çayır ve mera arazilerinden karşılanarak ekolojik dengenin bozulması gibi hususlar, tarım arazilerinin korunması ve etkin kullanımının sağlanmasının ne kadar gerekli ve önemli olduğunu gözler önüne sermektedir [6]

 

Tarım dışı arazi kullanımlarında kısa vadede rant veya kazanç oranı yüksek olabilmektedir. Buna ülkede izlenen tarım politikası ve özellikle de tarımsal fiyat ve destekleme politikasının olumsuz etkileri de eklenince tarım topraklarının elden çıkması hız kazanmaktadır. Böylece büyük yerleşim yerleri (şehirler) ve kıyılarda, yetenek sınıfları öncelikle tarımsal faaliyetlere daha uygun verimli topraklar, yeni sanayi ve yeni konut alanları kurma, kamu alt yapı tesisleri ve turizm yatırımları yapma ve diğer çeşitli amaçlarla gelecekteki ihtiyaçlar gözetilmeden tarım dışına çıkarılmaktadır [1].

 

Verim gücü düşük bir toprakta, kolay ve başarılı tarım yapılamaz, fakat sanayi kuruluşları hiçbir verim düşüklüğü göstermeden bu verimsiz topraklar üzerinde kurulabilir ve faaliyetini devam ettirebilirler. Böylece sanayi yapılarının verimli tarım toprakları üzerinde değil de verimsiz ya da daha az verimli tarım toprakları üzerinde kurulması ile verimli tarım toprakları üzerinde tarımsal faaliyetten elde edilen gelir de, ülke ekonomisinde sanayi gelirleri üzerine bir artı değer olarak kayıt edilmiş olacaktır [1].

 

Verimli tarım topraklarının amaç dışı kullanımının bir başka şekli; yazlık, ikinci konut, turistik siteler, kamu kuruluşlarının sosyal-eğitim ve dinlenme tesisleri olarak özellikle kıyı kesimindeki alanların işgal edilmesidir [1].

 

Verimli tarım topraklarının kentleşme eyleminde kullanılıyor olması, elden çıkması, kentleşme olgusu, yerleşimlerin düzenlenmelerinde çevre faktörlerinin (güneşlenme durumu, gün ışığı, hakim rüzgar yönü, hava akımları, çevre yeşillikleri, yer altı suyu seviyeleri, jeofiziksel özellik vd.) yeterince değerlendirilememesi ile çarpık kentleşme olgusu kendini daha belirginleştirmektedir [7]. Bunun sonucu olarak şehirlerde plansız ve kontrolsüz yapılaşmalar olmuş ve şehir çevrelerindeki tarım arazilerine doğru yayılmalar başlamıştır. Şehirlerin etrafındaki bağ, bahçe ve tarla arazileri büyük bir hızla yeni yerleşim bölgelerine dönüşmüştür. Yerleşim alanları civarındaki tarım arazilerinin arsaya dönüşmesi ile değerinde meydana gelen ani artış, bu arazilerin tarımsal niteliğinin korunmasını güçleştirmektedir. Kentlerin gelişme yönleri, arsa taleplerinin belirlenmesinden önce saptanarak gerekli planlamalar yapılmadığı için tarım arazileri, emlak komisyonlarının istekleri yönünde ve bu değer artışına bağlı olarak kolaylıkla tarım dışı kullanıma kaymaktadır [8]

 

Son yıllarda(2077’den beri) özellikle Ege Bölgesinde jeotermal enerji sistemleri tarım alanları üzerine inşa edilerek pek çok alanda tarım alanlarına baskılama faaliyetlerinde bulunmuştur.Bu konuda çıkraılan kararnameler sürekli jeotermal enerji lehine olurken ayrıca,tarımın ve üretiiği gıdanın aciliyeti göz ardı edilerek jeotermal enerji lehine “kamu yararı” kavramı geliştirilerek tarım topraklarının kaybı hızlandırılmıştır.

 

(6): Topçu, P,Bkz.Dün açıkladığımız kaynak

(1): Yılmaz, Ö: Bkz.Dün açıkladığımız kaynak

(8): DPT, “Ulusal Çevre Eylem Planı Arazi Kullanımı ve Kıyı Alanlarının Yönetimi”, Devlet Planlama Teşkilatı Yayınları, 94s, Ankara, 1997. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.