Takip Et

OSMANLI DÖNEMİNDE AKDENİZ SAHİLNDE BUĞDAY ÜRETİMİ VE ÖŞÜR VERGİSİNDEN NOTLAR

Bitkisel üretim içerisinde önemli bir yeri olan hububat üretiminde buğday (hınta) ve üretimi her köy ve çitçinin vazgeçilmez ürünüdür. Halkın temel gıda maddelerinden olan ekmek, bulgur, nişasta gibi yiyeceklerin kaynağı olduğu için buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi, hayvan yemi kaynağı olan temel ziraat ürünleridir.

Anadolu tarımının bitki türleri içinde buğday ve arpa en başta gelmektedir. Çünkü her iki hububat da insan ve beslediği hayvanlar için en önemli besin maddeleridir. Bunların yetiştirilmesindeki diğer bir neden ise Anadolu ikliminin bu ürünlere uygunluğudur.

Osmanlı ekonomisinin temeli tarıma dayalı görünmektedir. Yörükler burada ayrı bir durum arz etmektedir. Yörüklerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kısmi de olsa tarımla uğraştıklarını diğer sancaklarda görülmektedir (228).

Teke Sancağı Yörüklerinin yetiştirdiği hububatlar buğday, arpa, darı, mercimek ve nohuttur. Üretilen hububatlar içerisinde de en çok yetiştirilen ürün buğdaydır. Buğday bilhassa ekmek yapımı, nişasta, erişte ve tarhana yapımında kullanıldığı için sıkça tüketilen bir üründür. Defterlerde Yörüklerin yetiştirdiği buğdaydan galle veya hınta öşrü adıyla vergi alındığı görülmektedir. Alınan öşrün miktarı müd ile ölçülmüştür. 1 müd yaklaşık 20 kile ve 1 kile de yaklaşık 27,5 kg gelmektedir. 1455 senesinde Teke Sancağı Yörükleri 902 müd galle öşrü karşılığı olarak 18541 akça ödemişlerdir (229).

Teke Sancağı’ndaki Yörüklerin, diğer iki sancaktaki Yörüklerden daha fazla tarımla uğraştıkları ve daha değişik ürünler yetiştirdikler görülmektedir. Teke Sancağı’nda bulunan Yörüklerin yetiştirdikleri ürünleri hububat ve sınaî ürünler olarak iki temel guruba ayırabiliriz. Hububat üretimi, tarım toplumları için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Hububat hem halkın beslenmesi ve doyurulması için, hem de orduların beslenmesi ve fütuhatın devamı için vazgeçilmez bir olaydır. Bu nedenledir ki hububatın, ekonomik değerinin yanında stratejik bir değerinin de olduğu görülmektedir (230).

Kınık’da buğday en yaygın üretimi yapılan üründür. Bunun nedenini yukarıdaki satırlarda belirtmiştik.

Kınık’da vergiye tabi kılınan buğday üretimi 57 kiledir. Bu da yaklaşık olarak 1462 kilograma karşılık gelmektedir ki, ana besin kaynağı ekmek olan bir toplumun beslenmesi için bu miktar yetersizdir. Çünkü bu tarihte Kınık’ın toplam nüfusu yaklaşık 300 kişidir ve yıllık buğday tüketimleri yaklaşık olarak 55 ton olmalıdır. Çiftçi bir topluluk olan Kınık Köyü halkının aradaki miktarı dışarıdan satın alması düşünülemez. Bu da bize üretimin baştan savma bir şekilde yazıldığını göstermektedir. Her bir hanenin ürettiği ortalama buğday miktarının 4 kile olması imkânsızdır.

Kınık’da ikamet eden hanelerden 14’ü buğday üretmektedir. En yüksek buğday hâsılatını 150 Guruş ile Hane: 4-

Toplam buğday hâsılatı 644 Guruş olup, hane başına düşen ortalama hâsılat yaklaşık 46 Guruştur. Hane başına düşen buğday öşrü ise 64 Guruştur. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.