Takip Et

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ TARIM POLİTİKALARI İÇİNDE ÇİFTÇİNİN TOPRAKLANDIRILMASI

Dünkü yazımızda DP döneminde yürürlükten kaldırılan tarımsal vergileri ele almıştık. Bugün ise bu vergilerin Türk tarımına ve ekonomisine etkilerini ele alacağız.

 

Yapılan düzenlemelerle 1950’lerde milli gelirin yaklaşık yarı payına sahip tarım kesiminin genel gelir vergisi kapsamı dışında tutulmuştur. Bu da çiftçi için önemli bir rahatlama ve üretim desteği olmuştur.

 

Gerekçe olarak da tarım kesiminden gelen yoğun baskılar sonucunda, sözü geçen kanuna hemen tüm gelir kalemleri dâhil olduğu halde, tarımsal faaliyetlerden gelen kazançlar kapsam dışında bırakılmıştı. Bu duruma gerekçe olarak, tarım erbabının gelirinin zaten yetersiz bulunduğu, bunların gelir vergisinin gerektirdiği muhasebe bilgisi bir kenara, çoğunlukla okur-yazarlıktan yoksun kaldığı ileri sürülmüştür.

 

Vergi dağılımı sektörler bazında ele alındığında ve sektörlerin vergi yükleri/ değerlerine göre en fazla vasıtasız vergiyi % 12,5 oranıyla devlet sektöründe çalışanların ödediği görülmektedir. Buna karşın, sektörler arasında milli gelirdeki payı % 40’ın üzerinde bulunan tarım kesiminde bu vergi oranı, tarım kazançlarının gelir vergisi dışında tutulması nedeniyle % 1.78 oranıyla diğer sektörlerden en düşük seviyede yerini almıştır.

 

DP döneminin önemli kararlarından birisi de “Çiftçiyi topraklandırma kanunu” dur. 1945 yılının ortalarına doğru CHP hükümeti tarafından TBMM’ne getirilen toprak kanunu tasarısı, tartışmaları da beraberinde getirerek Türk siyasal yaşamında kalıcı etkileri görülecek olan büyük çalkantılara neden olmuştur.

 

Bu kanun, Türkiye’de tam verimle çalışacak küçük işletmelerin ve köylü ocaklarının kurulmasına önemli ölçüde katkı sağlayacağı düşüncesiyle büyük bir devrim olarak kabul görmüştür. Kanunun uygulanması sadece topraksız köylülerin değil, bütün memleket halkının refahına doğru en kuvvetli atılmış adımlardan biri sayılmıştır.

 

DP döneminde toprak reformu çalışmalarına hız verilerek bu çalışmalara yeni bir boyut kazandırıldığını bu dönemde yapılan uygulamalar topraksız köylüyü topraklandırma sorunu DP hükümetinin ciddiyet ve samimiyetle ele konulardan birisi olmuştur.

 

Adnan Menderes’in çiftçiyi topraklandırma konusunu Birinci Hükümet Programı kapsamına alarak daha emniyetli, pratik ve çözüme gidici çalışmaları başlatmıştır.

 

DP yönetimi, 20 Mayıs 1955 tarihinde kabul ettiği 6603 sayılı Yasayla 4753 sayılı ÇTK’nun 41 ve 43. maddelerine yeni fıkralar eklemiş, geçici 45. maddede tadilat yaparak 55. maddeyi de tamamen yürürlükten kaldırmıştır. Bu yasa ile, 4753 sayılı yasanın 41. maddesine yapılan eke göre; “Lüzum görülen bölgelerden topraksız ya da yeter derecede toprağı bulunmayanlarla topraksız duruma düşecek olan çiftçi ailelerine birinci fıkra hükümleri dışında ve muvafık görülecek yerlerde, istekleri üzerine norm dâhilinde toprak verilebilir” ibaresi yer almıştır.

 

Böylece, 1950 yılından 1959 yılına kadar 10 yıl süre zarfında toplamda 4.085 köyde 322.061 aileye 16.0605.87 dönüm arazi dağılmıştır. Ayrıca, bu ailelere köy hükmi şahsiyeti adına 11.993.754 dönüm mera arazisi tahsis edilmiştir.

 

DP yönetiminin ÇTK’nun uygulanmasında her bir köye ortalama 3.931 dönüm arazi tahsis ederken, bu köylerde yaşayan her bir aileye ortalama 50 dönüm arazi verdiğini görmekteyiz. DP yönetiminin, kendinden önceki ve sonraki iktidarlar döneminde toprak dağıtım miktarlarının zamanında yapılan toprak dağıtım miktarlarından az olması ve bu alanda kısmi bir başarı göstermesine rağmen, çiftçiye verdiği toprak miktarı halkın ihtiyacının altında kalmıştır.

 

Kaynak: Nadir Yurtoğlu, DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ TARIM POLİTİKALARI VE SİYASİ, SOSYAL, EKONOMİK HAYATA TESİRLERİ (1950-1960),Doktora Tezi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.