Takip Et

19.YÜZYIL SONLARINDA OSMANLI TARIMINDA EĞİTİM VE YABANCI İZLERİ

Tanzimat reformları sonucunda gittikçe merkezîleşen devlet eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme, sosyal yardım ve güvenlik gibi alanlarda yeni sorumluluklar üstlenmiştir. Ziraat mektepleri de bu yaklaşımın bir sonucu olarak açığa çıkmıştır (Güran, 2003:6).

 

Bilinen ilk ziraat okulu 1848 yılında Ayamama Çiftliği’nde açılan Ziraat Talimhanesi’dir. Bu okul tarım işletmeciliği açısından da önemlidir. Zira okulun ana amaçlarından biri de Yedikule’deki Bez Dokuma Fabrikası’na hammadde olarak pamuk teminin sağlanması olduğundan öğrencilere tarım işletmeciliği konularında teorik ve pratik eğitimin bir arada sunulmasının hedeflendiği söylenebilir. Okulda pamuk üretimine ek olarak hayvancılık, bağcılık, ipekçilik, şeker üretimi, baytarlık, yol ve köprü yapımı gibi alanlarda da eğitim verildiği belirtilmektedir. Ancak çeşitli sorunlar nedeniyle okul 4 yıl sonra kapanmıştır. 1870 yılında Küçükçekmece’de açılması planlanan hatta nizamnamesi dahi yayınlanan yeni bir okul fikri de hayata geçirilememiştir. Ekonomik sorunların dışında en önemli gerekçeler eğitim kadrosunun ve okutulacak ders kitaplarının yetersizliği olarak görülmektedir (Çeşme, 2014:42-44).

 

Ziraat Talimhanesi (1848) deneyiminden sonra açılan ilk ziraat okulları; Edirne Hamidiye Ziraat Mektebi (1881), Selanik Ziraat Mektebi (1887), Bursa Ziraat Ameliyat Mektebi (1891) Halkalı Ziraat Mekteb-i Alîsi (1892) şeklinde sıralanmaktadır (Çeşme, 2014:46).

 

Ziraat okulları içinde Halkalı Ziraat Mekteb-i Alîsi özel bir önem arz etmektedir. 1892 yılında 6.500 dönüm arazi üzerinde faaliyete başlayan okulda, öğrencilere yerli bir eğitim kurumunda modern tarım eğitiminin verilebilmesi amaçlanmıştır. Amasyan Efendi’nin bu okulun türdeşlerinin ülke geneline yayılmasını tavsiye etmesine karşın Ziraat Fen Heyeti mali imkânların yetersizliği gerekçesiyle okullar yerine numune tarla ve ağıllarının teşekkülünü önermiş ve daha ziyade bu yola başvurulmuştur. Nitekim 1898 yılında Ankara’da numune tarla ve ağılları oluşturulmuştur (Keskin, 2010: 90).

 

Takip eden dönemde bu uygulamanın Erzurum, Halep, Sivas, Konya gibi bölgelerde de hayata geçirildiği bilinmektedir (Yazan, 2017: 233).

 

Ziraat okullarının açılması ile beraber eğitim amaçlı modern tarım alet ve makineleri uygulama amaçlı bu okullarda yer alırken çok az sayıda da olsa memleket sathına çiftçiler de ulaşmaya başladı.

 

Osmanlı tarım işletmelerinde modern alet, edevat ve makineler 19.yy. başlarından itibaren görülmekle birlikte Adana, Ege bölgesinin bazı alanları ve Mısır gibi belirli bölgeler dışında geniş kullanım alanına sahip olmadığı ifade edilmektedir. Yüzyılın son otuz yılında bölgede iskân edilen “muhacirun”, yabancı toprak sahipleri, yabancı firmalar, Anadolu ve Bağdat Demiryolu Kumpanyası ve sağladığı nakliye imkânları gibi vasıtalarla demir pulluklardan buhar gücüyle çalışan biçer-döverlere kadar bir kısım modern tarım alet ve makineleri kullanılmaya başlanmıştır. Ancak buhar gücüyle çalışan makinelerin çok az sayıda büyük çiftliklerin dışında kullanılamadığını belirtmek gerekir (Quataert, 1985:1560-1561).

 

Bu dönemde modern tarımsal alet ve makine üretimi açısından da geri kalındığı, 1863’te Sultanahmet’te düzenlenen Sergi-i Umumi-i Osmanî’de İngiltere, Fransa ve Avusturya menşeli tarım alet ve makinelerinin tamamen yabancı firma temsilcileri tarafından sergilenmesinden anlaşılmaktadır (Kanca, 2013:182).

 

Yurt dışına eğitim amacı gönderilen öğrenciler tarımda yeni yaklaşımları da mümkün kılmıştır.

 

1880’den itibaren modern tarımın gelişmesine öncülük etmeleri, yeni kurulan zirai kurumların idaresi ve ziraat okullarının eğitim kadrolarını oluşturmaları düşüncesiyle Fransa ve Almanya’ya eğitim için öğrenci gönderilmiştir. Bu öğrenciler döndüklerinde çoğunlukla ziraat müfettişlikleri veya ziraat okullarında muallimlik görevlerinde bulunmuşlardır (Gençoğlu, 2014: 45,47).

 

Halkalı Ziraat Mektebi’nden başka Adana, Ankara ve Bursa Ziraat Ameliyat mektepleri Halep Çiftlik Mektebi, Halep Sütçülük Mektebi, Kızıltoprak Bağcılık Mektebi örnekler arasında sayılabilecektir (Alkan, 2000:275-276). Bu okulların uygulama alanları, numune tarla ve çiftlikleri bulunmaktadır. Buralarda sadece öğrencilere değil aynı zamanda yöredeki tarım işletmelerine de yeni tohumlar, yapay gübreler, modern alet ve edevat vb. kullanımı konularında bilgiler verilmiş, üretici yer yer Avrupa’nın talep ettiği ürünlere yönlendirilmiştir (Quataert, 1985:1562).

Kaynaklar: Güran, Tevfik (1997), Osmanlı Devleti’nin İlk İstatistik Yıllığı-1897,

Çeşme, Volkan (2014), “Osmanlı’da Ziraati Modernleştirme Sürecinde Halkalı Ziraat Mektebi (1892-1928):

Yazan, Ömer (2017), “Ziraat Bankası’nın İlk Yirmi Yılına Ait Bazı Kayıtların İncelenmesi”

Quataert, Donald (1985) “Osmanlı İmparatorluğu’nda Tarımsal Gelişme”

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.