Halk Manisa ve Aydın’da jeotermal şirketlere tepkilidir.
Çünkü
Aydın İlimiz ve Büyük Menderes havzasında yer alan Buharkent’ten Söke’ye kadar uzanan hatta yer alan Karacasu, Didim ve Kuşadası dışında kalan 14 ilçe jeotermal imtiyaz alanı olarak ilan edilen bölgelerde yer almaktadır.Manisa’da ise Alaşehir-Ahmetli arası bu durumdadır. Halk jeotermal buhar ve akışkanlarla yaşamaya mahkum edilmiş, jeotermal patlamalar nedeniyle korkmakta, jeotermal faaliyetler dolayısıyla hayatına müdahale edilmekte, hürriyeti kısıtlanmaktadır.Tarımsal ve ekonomik faaliyetlerini serbestçe devam ettirememektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Atalarının yıllarca yetiştirdiği bağı, bahçesi, inciri, zeytini, bahçesi, tarlası, bazı jeotermal imtiyaz şirketlerince yüksek fiyatlarla elinden alınmakta, tarım dışı amaçlarla kullanılmakta, jeotermal şirketlerin eline geçen her alan çevre tarımına doğrudan zarar vermektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Bu alanlarda jeotermal enerji üretmek adına en önemli zenginlik kaynağı olan suları, tarım toprakları, ciğerlerine çektiği havası zehirlenmektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Tarım arazilerimizi suladığımız Büyük Menderes ve Gediz sularına kanun kitap tanımaz bazı jeotermal şirketlerce jeotermal akışkanlar hiçbir kural tanımadan boşaltılmaktadır. Sulama suları yolu ile tarım arazilerinde bor birikimi artmakta, toprak ve sulama sularımı zaten yüksek olan toprak ph sı artmakta, tarım topraklarında sodyum oranı arttığı için çoraklaşma artmaktadır. Sonuç olarak başta incir olmak üzere ,zeytin ve üzüm gibi en kıymetli tarım ürünlerimizin kaliteleri ve verimi düşmekte,en Manisa ve Aydın’ın en nadide ürünlerinin adları kirletilmektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Sulama sularımızın kaynağı Gediz ve Büyük Menderes sularının şehir ve kasabaların sanayi ve evsel atıkları ile kirletilmesi yetmezmiş gibi jeotermal sistemlerin akışkanları ile zehirlenmektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Bu akışkanların içerdiği yüksek orandaki arsenik içme sularımıza karışarak insanımızı zehirlemektedir.
Halk haklıdır; çünkü
Kanun tanımaz bazı jeotermal enerji şirketleri bileşiğinde radyoaktif bir gaz olan ve yüksek oranda bulunan ve kanser yapması kaçınılmaz olan RADON gazını solunmasına ve temas etmesine neden olarak halkın topluca kanser illeti ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadırlar.
Halk haklıdır; çünkü
Jeotermal akışkanların içerdiği sülfür bileşikleri ise incir, üzüm, zeytin, çilek gibi en değerli ürünlerimizin ihraç edilen ülkelerde geri dönmesine yol açmaktadır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.