Takip Et

ZEYTİN AĞACININ ÇIĞLIĞI DUYULDU

Önce bir mukayese yapalım. Devletlerin tarıma ve tarım dışı sektörlere yaklaşımı ile ilgili. Özelde de zeytinle ilintili olarak.

Düşünün ki Yunanistan, İspanya, İtalya, Tunus, Fas, Cezayir, İsrail gibi zeytin üreticisi ülkelerde madenci ve enerji üreten firmalar devlete başvurup, “Ben bu sahalarda maden ve enerji üreteceğim; önümde engel olarak duran başta zeytin olmak üzere, orman, mera, ekili ve dikili tüm yeşil alanları yok etmek zorundayım” dese…

Acaba böyle bir teklifle ortaya çıkma cesareti gösterebilirler mİ?

Gösterseler devletten ve halktan hangi tepkileri alırlar?

Devlet kapısından nasıl “deh”lenirler.

Haklarında nasıl bir idari ve adli takibat uygulanır?

 

LOBİNİN GİRİŞİMİ KABUL GÖRÜYOR

Bizde ise paradan başka kutsal değer tanımayan maden-enerji lobisinin bu girişimi kabul görmekte, hatta TBMM çatısı altında ciddi ciddi işleme alınabilmektedir.

Bu şirketler kendilerinin üretimi olan maden ve enerji üretimini doğal hak, diğer tüm varlıları ve üretim şekillerini “sığıntı” ve “ikinci sınıf” üretim olarak görmektedirler.

Kendi faaliyetlerini “kamu yararı” diğer ekonomik faaliyetleri ve üretimleri “es geçilecek” uğraşılar olarak görmekte; parlamento, hükümet, milletvekilleri ve bürokratlara bu açıdan baskı yapabilmekte, lobi faaliyetlerinin hedefi haline getirebilmektedirler.

 

YOLLARA İZİNSİZ

MÜDAHALE EDİYORLAR

TC’nin tüm yasalarına ve yasalardaki engel ve kısıtlamalara rağmen kendilerini bu yasaların üzerinde addederek kendi mülkü olmayan arazilerde zeytin ve incir ağaçlarını sökebilmekte, kamunun kullanımında olan yollarda, yetkisi olmadığı halde, devletten izin almadan, bedelinin ödemeden düzenlemeler yapıp yolları genişletmekte, yollara enerji nakil hatları döşemekte ve hatta yolları halkın ulaşımına kapatabilmektedirler.

Ve biz merak ediyoruz. Bu şirketler bunca yasa dışılıktan sonra “zeytini katletme yasası” nın mecliste görüşülmesi için bunca çabayı gösterme cesaretini nereden almaktalar.

Neyse ki be defa yine ucuz atlatıldı.

“Zeytini katletme yasası” komisyondan geri çekilerek, zeytin ağaçlarımız, geçici de olsa bir nefes aldı. Katliam öncesi duyduğumuz çığlığı kesildi.

Bunda en büyük pay, zeytin üreticilerinin, basın yayının ve sivil toplum kuruluşlarının..

Her birini ayrı ayrı tebrik ederim. Bu zeytin ağacı adına kazanılmış bir zaferdir.

Ancak geçici bir zaferdir, kalıcı değil

Çünkü maden-enerji lobisi boş durmayacak, fırsatını bulunca yeni bir saldırıya geçecektir.

Uyanık olalım.

Yeni bir yasa torbası içine, bir gece yarısı, yeni bir “zeytini katletme yasası”nı sokuşturabilirler.

Aman dikkat! 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.