İYİ PARTİ’nin tüm iller için hazırladığı kalkınma programının Aydın’a özel kalkınma programı şu projelerle ortaya çıkmaktadır.
ÜRET-HAK ET PROJESİ: Hazine adına kayıtlı veya tescil dışı kalmış tarıma uygun toprak reformu kapsamındaki arazileri en az 20 yıllık bir süre için ölçek ekonomisine uygun proje uygulayacak olan müteşebbislere “Üret–Hak Et Projesi” kapsamında karşılıksız olarak devredeceğiz.
• Bu paragrafta “toprak reformu kapsamı” Aydın için uygun düşmemiş,proje genel anlamı ile olumlu ve gereklidir.
ÇALIŞTIR SENİN OLSUN PROJESİ: Ölçek işletmeciliğine uygun, kamu destekleriyle yapılmış, faal olmayan, atıl veya kapasite kullanım oranı yüzde 50’nin altında olan işletmelerin Durum tespiti , Verimlilik analizi ve Üretime katılma gereklilik analizlerini yaparak üretime katılmalarını sağlamak amacıyla tarım meslek mensuplarına işletme ve kullanım hakkı vereceğiz.
• Tarıma dayalı endüstrinin gelişmesi için akılcı bir yol.
25BİN YENİ İŞLETME PROJESİ: Ekonomik işletme büyüklüğünde Tarım 3.0 ve 4.0 teknolojilerini uygulayan, bitkisel/hayvansal üretime yönelik, AB standartlarında ve kendine özgü yeni 25.000 işletmenin ülke genelinde kurulumunu sağlayacağız. Bu işletmelerin yıllık geliri en az 100 bin avro olan işletmelere dönüşümünü kısa-orta vadede sağlayacağız.
• Aydın ilinin işletmeler finans ihtiyacı için gerekli bir proje olarak değerlendiriyoruz.
TARIM ARAZİLERİNİN KORUNMASI: 1, 2 ve 3. sınıf tarım topraklarının tamamını, 4. sınıf tarım topraklarının bir kısmını “Ulusal Gıda Güvenliği Stratejik Kaynağı” (UGSK) olarak kayıtlayarak bu alanların tarım dışı amaçlarla kullanılmasının önüne geçeceğiz. Aynı şekilde ülkemiz ve yöre açısından stratejik öneme haiz olan zeytin, turunçgiller, ayçiçeği, pamuk, üzüm gibi ürünler, coğrafi işaret ham maddesi ürünler, yığınlaşmış ürünler açısından arazileri toprak sınıfına bakılmaksızın UGSK olarak kayıtlayacak ve kesin korumaya alacağız.
• Çok önemli bir konu.Tarım ürünlerine incir,ceviz ve kestane dahil edilmeli,Toprak koruma kurulunun yapısında sivil toplum temsicilerininçoğunluğu sağlanmalı,”büyük ova” kavramının içi özenle ve korumacı bir mevzuat ile doldurulmalıdır.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.