Sevgili okurlarımız bu yazıyı yeni ve tasvip etmediğimiz bir yasa tasarısının gölgesinde yazıyoruz.
Eğer basına yansıyan iddialar doğru ise,TBMM’de komisyonlardan geçerek genel kurulda kabul edilmesi halinde , bundan böyle piyasalar,ürün fiyatları,üretici ve tüketici fiyat endeksleri,enflasyon rakamları,tarım girdi ve üretici elinde satış fiyatları ile ilgili olarak TÜİK’ten izin almaksızın ekonomik rakam ,oran ,gelişme ve istatistikleri yayınlamaya yasak geliyor.
Kısacası hakim sektörler dışında hiçbir kesim istatistikî bilgileri TÜİK onayı olmadan yayınlayamacak.TÜİK de uygun gördüğü istatistikleri iki ay içinde onay verecek.
Aksi hareket edenler hakkında 1,5 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Aklı evvel bürokrasi bu işi genişletebilir.Mesela üniversite hocalarının ders notlarında yer alan istatistik örnekleri suç delili kabul edilebilir.Bizim gibi tarım ekonomisi hakkında köşesinde yazanlar suçlu olarak hakim önüne çıkarılabilir.
Umarız ki “Stalinvâri” bu öneri yasallaşmaz.
Konumuza gelelim.
Her ayın ilk haftasında başta TZOB(Türkiye Ziraat Odaları Birliği),ENAG, bazı işçi sendikaları fiyat endekslerini ve geçim kıstaslarını,açlık ve yoksulluk sınırlarını yayınlamaktalar.Acaba bu yayınlar da yasaklanacak mı?
TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar ramazan ayı fiyatları ile ilgili olarak TZOB’un araştırmasını basın toplantısı ile duyurdu.
Her ramazan ayı girişinde veya boyunca gıda fiyatlarına belli aracılar ve son tüketici aktörleri tarafından zamlar yapılır.Bakalım bu yıl fiyatlar nasıl gerçekleşti.
Basın toplantısında TZOB Genel Başkanı Bayraktar önce genel hatları ile fiyat hareketlerini ve nedenleri ve çözümleri üzerinde durdu:
-“Ramazan ortasında markette 40 ürünün 29’unda fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görülürken sadece bir üründe fiyat değişimi olmadı”
-“Tüketici fiyatlarındaki artışı durdurmak ve fiyatları indirmek istiyorsak; Sürekli artan mazot gübre yem elektrik zirai ilaç fiyatları mutlaka düşürülmelidir”
-“Üretici her yıl fiyata göre ekim yapıyor, fazla üretim yapınca fiyatlar düşüyor. Ürün elde kalıyor. Gelecek sene bu ürünü ekmiyor fiyatlar yükseliyor. Fırsatçılara ve stokçulara gün doğuyor”
-“Bugün yaşadığımız bu krizin etkilerini azaltabilmenin yolu raflarda ucuzluk sağlamaktır. Raflarda ucuzluk sağlamanın yolu üretimi artırmaktır. Üretimi artırmanın yolu üretici maliyetlerini düşürmektir”
-“Türkiye’de herkes kur arttı, kur düştü bunu konuşuyor. Üretimi kimse konuşmuyor. Gıda üretimini artıramazsak, yaşadığımız krizler nasıl aşılacak kimse bunu konuşmuyor. Bu ülke üretime odaklanmalı, imkânlarını üretim için seferber etmelidir. Buradan çıkış için başka bir yol yoktur”
-“Sabit fiyat uygulaması çok dikkat edilmesi gereken, pratikte kolay olmayan bir uygulamadır. 20 temel gıdaya sabit fiyat uygulaması iyi denetlenmezse KDV indiriminin sonuçlarına benzer şekilde fiyat artışlarıyla karşılaşabiliriz. Stokçuluk artabilir”
-“Üretici sürekli artan gübre mazot yem elektrik gibi maliyetleri satış fiyatına yansıtamazsa zarar eder, üretimi bırakır. Bu durum gözden kaçırılmamalıdır”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.