Takip Et

GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLARI

Günümüzde termal, doğalgaz, nükleer ve jeotermal enerji santrallerinin karbon ve radyoaktivite salınmları dolayısıyla modern dünyada terkediliyor olması, devletlerin enerji politikalarını yeniden gözden geçirmelerine yol açmıştır.

Doğalgazın pahalı, kömürle çalışan santrallerin son derece çevre düşmanı, nükleer santrallerin-son örneği Japonya’da olduğu gibi-büyük tehlikeler arz etmesi, jeotermal enerji santrallerinin Ayın ve Manisa örneklerinde olduğu gibi son derece düzensiz, çevreye karşı saygısız, tarıma, toprağa, suya, insana ve gıdaya karşı acımasız ve özensiz olması yeni santral ve enerji üretim biçimlerine yönelmemizi zorunlu kılmaktadır.

Bunlardan dalga enerjisi teknlojisi henüz yurdumuza girmemiş ve uygulama alanı bulmamıştır.

Rüzgare enerjisi, rüzgâr verimlliği yüksek olan Datça-Çanakkale hattında yaygındır. Bunda da en önemli şikâyet konusu enerji verimlliğinin yeterli olmamasıdır. Sürekli rüzgâr gerektiren bu sistemin üretimi hidroelektrik ve jotermal gibi sürekli olmamaktadır.

Ne derece bilimsel bilmiyorum; ancak bal arılarının bu sistemden etkilendiği konusundaki iddialara hala eterli cevap verilememiştir.

Birkaç gün önce konya-Karapınar’da devasa bir güneş enerji sistemi ihalesini Türk-Çin ortaklığı kazanarak bu sahada yatırım yapacaktır.

Hayırlı ve olumlu bir yatrım.

Güneş enerjisi ise ülkemiz için tercih edilmesi gerekli bir sistem. Çünkü

• Ülkemizde Hakkâri ve Van’dan başlayarak Karaman üzerinden Aydın’a kadar ulaşan çok geniş bir coğrafya çok yüksek güneş ışını alma fırsatına sahiptir.

• Bu alanlarda, özellikle Orta Anadolu’da tarım dışı-marjinal-arazi miktarı çok fazladır.

• Bu alanlarda çevreye zarar vermeden güneş enerjisi santralleri kurulabilir.

İlimiz Aydın’da da çok fazla olmasa da marjinal araziler bulunmaktadır.

Çine-Karpuzlu yolu üzerinde bulunan böyle bir arazi değerlendirilerek güneş panelleri ile kaplanmıştır.

Yine Buharkent, Savcıllı mahallesinde, tapuda taşlık ve işe yaramaz arazi olarak tanımlanmış bir yamaç bölge de güneş enerjisi yatırımı için ayrılmış, inşaat çalışmaları sürmektedir.

Jeotermal ve termal enerjide olduğu gibi tarım arazilerini işgal etmediği müddetçe güneş enerji sistemlerinin önü açılmalıdır. Çünkü en zararsızlarından birisidir.

Günümüzde düşünce üreten veya düşünce nakli yoluyla kamuoyu yaratanların en büyük hastalığı siyah ve beyaz noktalarda kalmalarıdır. Dert ve düşüncelerini grinin tonları ile ifade etme sıkıntısı çekmekteyiz.

Tasnif edilmesi gereken şudur ki bu ülkede kimse enerjiye karşı değildir.

Karşı olduğu ilan edilenler çevre düşmanı, insan düşmanı, tarım düşmanı enerji çeşitleri veya enerji üretiminde ortaya çıkan yanlış ve çevre düşmanı uygulamalardır.

Tıpkı Aydın ve Manisa’da jeotermal enerji uygulamaları gibi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.