Takip Et

TÜRK TARIMININ ALTIN YILLARI-1 (1950-1962) 1

Cumhuriyetin ilanı ile yeni Türkiye Cumhuriyetinin ilk hedeflerinden birisi güçlü,üretken ve halkının karnını doyurmaya,giyinmesini sağlayacak,dış alımlara elden geldiğince ihtiyaç duymayacak bir ekonomik düzen yaratmaktı.

Atatük dönemi işletme,fabrika ve tarımsal yapıların hayata geçmesi ve ülke ekonomisine tarımın en yürksek miktar ve oranda katkı yaptığı yılları kapsamaktadır.

Atatürk’ün vefatının ertesi yılında patlayan II.Dünya savaşı tüm sektörlerde olduğu gibi tarım alanında da yatırımların durakladığı,tasarrufuna ağırlıklı olduğu,gıda stoklamanın birinci öncelik olduğu bir dönemdir.

1945 yılında II.Dünya savaşının bitiminin ardından 1947 yılından başlamak üzere tüm sektörlerde olduğu gibi tarımsal alt yapıların inşasına ağırlık verildi.İsmet İnönü Hükümetleri ekonomik yokluk ve baskılarla geçen II.Dünya savaşı yıllarının devlet tasarruflarını kamu harcamaları olarak yatırımlara yöneltmeye başladı.

Bu yönelmelerde mutlaka 1946 seçimlerinde ortaya çıkan tablo ve CHP’nin II.Dünya savaşı yıllarında uyguladığı savaş ekonomisi ve tasarruf tedbirlerinin halkın hafızasına olumsuz olarak kazınmasının ve hala tazeliğini korumasının etkisi de vardı.

1950’de iktidara gelen Adnan Menderes’in DP’si seçim döneminde verdiği sözlerle ,halka, özellikle köylü ve çiftçiye vaatleri ile iktidar olmayı başarmıştı.

1950’lerde uygulanmaya başlanan yeni ve radikal tarımsal politikalar Türkiye tarımında yeni eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştı.Sulama kanaları,yollar,barajlar,tarımla ilgli yeni kuruların ortaya çıkışı,çiftçinin krediye ulaşma kolaylığı bunlardan bazılarıydı.

Bu yıllarda tarımda makineleşmenin giderek yaygınlaşmasıyla beraber, tarım alanları genişletilmiş, sulanan araziler artırılmış, bunların sonucunda tarımsal üretimde önemli miktar ve oranda artış sağlanmıştır.

Karayolları ağının gelişmesiyle beraber, artan üretimin ve tarım ürünlerinin iç ve dış pazarlara ulaşımında da bir hareketlilik söz konusu olmuştur.

Bazı küçük Arazi ve sürü sahipleri, geçimlik üretimden kısmi de olsa sermaye biriktirebilen üreticiler düzeyine yükselerek piyasanın tarımsal ürün üretimi içerisinde yerlerini almaya başladılar.

“Bunların içinden küçük üretici iken büyük toprak sahibi olanlar, tarımda ücretli

istihdam yaratarak daha yüksek miktarlarda tarımsal ürün üretimine geçtiler ve daha iyi şartlarda ülke tarımsal ürün ve gıda piyasasında var oldular.”

Ancak ülkenin her tarafı bu gelişmelerden kısmetlenmedi. Hızla büyüyen çiftçi kesimi daha çok Ege ve Çukurova’da kümelenmekteydi.

Artık çiftçinin halinden memnun olacağı yıllar başlamıştı… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.