Takip Et

KAMU VE SİVİL TOPLUM JEOTERMAL HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR-1

Aydın ve Manisa illeri için kazançtan çok bir çevre, tarım ve sağlık sorunu haline gelen jeotermal problemi değişik kamu kurumları tarafından ele alınarak irdelenmeye başlandı.

Bu kurumların içinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Aydın Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, Aydın Valiliği yer almaktadır.

Bu alanda bilimsel araştırma yapmak amacı ile Aydın Büyük Şehir Belediye Başkanlığı 1 milyon TL tutarında bütçe ayırmasına rağmen şu ana kadar bu konuda herhangi bir gelişme olduğuna dair duyum almadık. Galiba bu çalışma başlatılamadı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Bakan Sayın Faruk Çelik’in inisiyatifi ile bu konunun üzerine gitmek amacı ile bir ekibi Aydın’a gönderdi. Bakanlık ekibi başta Aydın Ziraat Odaları olmak üzere değişik kesimlerin görüşlerini aldı. Bir sonuç alınacağını beklememize rağmen ümitli olmak çok zor…

Çünkü Jeotermal şirketlerin lobilerinin Ankara’da, bürokrasi üzerinde etkileri çok fazla. Son derece etkililer ki lehlerine, tarım, çevre ve insan sağlığı aleyhine ise istedikleri her yasa ve yönetmeliği rahatlıkla çıkartabilmekteler.

Yasaları ve yönetmelikleri ne kadar ihlal ederlerse etsinler görevli kamu kurumları haklarında cezai işleme yol açacak soruşturma ve denetleme yapamamaktadırlar.

Aynen bugün Buharkent Kızıldere'de olduğu gibi.

Kızıldere’de faaliyet gösteren kanun tanımaz jeotermal şirket, yol açmak bahanesi ile üreticilerin tarlalarına girmekte, ağaçlarını sökmektedir. Şikâyetçi olanların şikâyetleri hakkında yapılan işlemler yetersiz ve sonuçsuz kalmaktadır.

Şöyle ki; adı geçen jeotermal şirket kendi kafasına göre yol açabilmekte, yolun genişliğini keyfince tayin edebilmektedir. Burada;

1- Yol açma yetkisi nerede ne maksatla olursa olsun kamu kurumlarınındır, özel şirketlerin böyle bir yetkisi ve görevi yoktur.

2- Kullandıkları arazi ve yollar için kamu kurumları ile sözleşme yapmaları ve bedel ödemeleri gerekirken ödememektedirler. Hiç bir kurumdan izin almamaktadırlar.

3- Üreticilerin arazilerine izinsiz girmekte, ağaçlarını izinsiz sökmekte, zararlarını karşılamamakta, karşıladıkları az sayıda üreticiyi de aylarca oyalamaktadırlar.

Çevre halkına, tarıma, üreticiler verdikleri zararlar o derece ileri gitmiştir ki kamu da bu konuda en az sivil toplum ve çevre halkı kadar endişe duymaktadır.

Önceki günlerde bu konuda Aydın Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay başkanlığında kamu kurumları, sivil ve mesleki kuruluşların katılımı ile bir “çözüm” toplantısı düzenlendi ancak bu toplantı, basın yayın kuruluşlarında yer almadı. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.