Takip Et

Jeotermalde savcıllı öncesi ve sonrası-9

Mahallelerinin tarım arazilerinde jeotermal sondaj kuyuları açılması konusunda Buharkent Savcıllı Mahallesi halkının İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne hitaben yazdıkları itiraz dilekçelerinde yer alan gerekçelerini yayınlamaya devam ediyoruz:

6-Bölgemiz jeotermal akışkanlarındaki bor miktarı litrede 62-74 miligram olarak ölçülüş olup bu rakam tarım topraklarımızı, içme sularımızı, sulama sularımızı ve gıdalarımızı zehirlemeye yeterli bir miktardır.

7-Günümüzün insan sağlığına en zararlı olan zehirlerinden olan Besinlerde ve sudaki yüksek miktarda (60 ppm) arsenik öldürücü olabilirken bölgemizdeki jeotermal akışkanlarda litrede 0,72 ile 1,68 miligram arasında bulunmaktadır.

8-Kızıldere ve çevresinde bulunan jeotermal su ve buharların bileşiğinde değişik oranlarda amonyum, sodyum, potasyum, magnezyum, demir, alüminyum, klorür, bromür, flüorür, nitrit, nitrat, bikarbonat, demir, bakır, hidrofosfat, kadmiyum ve analizleri yapılmamış insan, hayvan, bitki ve topyekûn çevreye zararlı pek çok element, bileşik ve ağır metal bulunmaktadır

9-Kızldere’de Limak ve Zorlu Doğal Enerji şirketlerinin şu ana kadar olan uygulamaları bizlere göstermiştir ki;

A-Her açılan sondaj kuyusu beraberinde toz üretme, yollarımızı bozma, bahçe yollarına ulaşımı engelleme gibi sosyal ve tarımsal hayatımızı etkilemektedir.

B-Sondaj kuyusu esnasında açılan atık havuzları geçirmemezlik içermemekte, yalıtım özenli yapılamamakta, atık havuzuna bırakılan polimer ve kimyasallar tarım topraklarına ve yer altı sularına karışmaktadır. Sondaj kuyusu kazma işlemi tamamlandıktan sonra ayrı ve uzak bir alanda imha edilmesi gereken bu atıklar, olduğu yerde iş makineleri ile üzerleri örtülerek daha da zararlı hale getirilmektedirler. Zaman zaman bu havuzlar sağlam inşa edilmedikleri için patlamakta, zararlı atıkları tarla ve bahçelerimizi istila edebilmekte, ağaçlarımızın verimsizleşmesine, meyvelerin kalitesinin düşmesine, hatta ağaçlarımızın kurumasına neden olmaktadır.

C-Sondaj alanına gidip gelen iş makineleri tarla bahçe yollarımızın dar olması nedeniyle, ekili ve dikili arazilerimize zarar vermekte, ürünlerimizi hasat etmemizi engellemektedir.

D-Açılan sondaj kuyularından test ve deneme adı altında günlerce buhar ve akışkan dışarı bırakılmakta, iklimimizdeki nem artmakta, buhardaki kimyasallar, yem bitkileri, meyve sebzelere bulaşmakta, tarım ürünlerimizin toksikite nedeniyle satışını engellemektedir. Süt, et, meyve ve sebze kalitemiz düşmektedir.

E-Sondaj kuyularından salınan sıvı akışkanlar derelere salınarak Büyük Menderes’e ulaşması sağlanmakta, Büyük Menderes suları sürekli kirletilmektedir.

F-Adı geçen dereler aynı zamanda üreticilerin sulama arkı vazifesi görmekte olduğundan akışkanlar yolu ile kimyasal zararlılar tarlalarımıza taşınmaktadır.

G-Açılan sondaj kuyuları arazi bütünlüğümüzü parçaladığı gibi, her açılan kuyunun ürettiği buhar ve sıvı akışkanlar, yakın ve orta mesafe çevredeki bütün tarım alanlarına tasallut olmakta, yaklaşık 240 derece santigrat ısısı ile ağaçları yakmakta, ürün verimini birkaç yıl içinde sıfırlamaktadır.

H-Açılan her üretim kuyusu korkunç bir gürültü kirliliği yaratmakta ortalama 110-120 desibel gürültü bölgeyi yaşanmaz hale getirmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.