Takip Et

Türk tarımının kangren sorunu: Pazarlama

Başlıkta yer alan “kangren” tanımlaması sadece üretici kesim içindir,Aracıla için mevcut pazarlama sistemi “risksiz,yüksek oranda Kâr” anlamına gelmektedir.

“Üreticilerimiz, üretimden pazarlamaya kadar pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Üretimde meydana gelen dalgalanmalar ürün fiyatlarını direkt olarak etkilerken ihracatta yaşanan sorunlar da üreticiye yansımaktadır. Dolar kurundaki dalgalanmalar, ihracat iadelerinin açıklanıp açıklanmayacağı, açıklanan ihracat iadelerinin ise dış piyasa fiyatlarıyla rekabet edecek şekilde belirlenmemesi, pazar ve fiyatlarda yaşanan sorunlardan en fazla etkilenen kesim yine üreticilerimiz olmaktadır.

Ülkemizde, küçük hacimlerde üretim yapılması, etkin bir pazarlama organizasyonlarının kurulamamış olması, taşıma ve depolama sistemlerinin yeterince gelişmemiş olması, mevcut sistemin aracılar tarafından kontrol edilmesine imkân sağlamaktadır. Bu da piyasa aktörlerinin işine yaramakta ve fiyatların bu aktörler tarafından speküle edilmesine zemin oluşturmaktadır. Ayrıca ülkemizde, üreticilerin özellikle pazarlamada örgütlü bir güç haline gelememiş olması, piyasada arzı düzenleyici değil, yalnız tedarikçi rolü üstlenmesi gibi nedenlerle piyasaya müdahale edemediği gibi gelişmelerden olumsuz etkilenmektedir.

Bunun yanı sıra toplama, nakliye, ambalajlama, kanuni kesintiler nedeniyle çiftçiden çıkan ürün üzerine bir masraf eklenmektedir. Özellikle yaş sebze ve meyvede fire oranlarının yüksek olmasının getirdiği risk de yine fiyata yansımaktadır. Bu durum üreticiden tüketiciye kadar bir miktar fiyat farkına yol açacaktır. Ancak bu fark ülkemizde yaşanan sorunlar nedeniyle daha fazla olmaktadır.

Üreticiden tüketiciye olan zincirin kısalması, üreticinin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi bakımından örgütlenme büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde tarımsal ürünlerin pazarlanması konusunda üreticiler yeterince örgütlü değildir.

Üreticilerimizin hak ettiği geliri elde edebilmeleri bakımından örgütlenmenin taşıdığı önem dikkate alındığında, eğitim ve yayım faaliyetlerine ağırlık verilmeli, üreticiler özellikle pazarlama problemlerini çözmede örgütlenmenin önemi konusunda bilinçlendirilmelidir.

İhracatta düzenli bir pazarlama organizasyonunun olmaması, talep edilen çeşitlerin zamanında, istenen kalite ve miktarda temin edilememesi, iklimsel değişikliklere bağlı olarak üretimde meydana gelen dalgalanmalar ihracatımızı olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzluklar doğal olarak üreticilerimize de yansımaktadır.

AB’ye yaş meyve sebze ihracatımızda büyük önem taşıyan GLOBALGAP protokolü ile başta sebze ve meyve olmak üzere tarımsal ürünlerde aranan minimum standartların çerçevesi belirlenerek, İyi Tarımsal Uygulamalar sertifikalandırılmış olmaktadır. Büyük hipermarketler tarafından talep edilen bu sertifika, gelecekte AB’ye ürün satışımızın ön koşulu haline gelecektir. Ayrıca dünya ticaretinde kalite ve standartların tarife dışı engeller olarak uygulamaya konduğu da dikkate alındığında, üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın bir pazarlama problemi yaşamamaları bakımından protokol hükümlerine uyumun sağlanması gerekmektedir.

Ülkemizin dış pazara daha kolay ürün sunabilmesi bakımından üretimin dış pazarlar talepleri dikkate alınmalı, talep edilen çeşitlerin kaliteli bir şekilde üretilmesi ve bu konuda üreticilerin yönlendirilmesi sağlanmalıdır.

 

(*) Kaynak TZOB 2019 İktisadi ve Zirai Rapor

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.