Takip Et

KIRSAL KALKINMANIN ÖNEMİ VE ÖNCELİKLERİ

Kırsal kalkınmanın önemini TZOB’un bu alandaki görüşlerini, İktisadi ve Zirai Rapor” dan alıntı ile ortaya koyalım:

“Kırsal kalkınma politikasının, kırsal kesimdeki asgari yaşam kalitesinin ülke ortalamasına yaklaştırılması, kırsal toplumun iş ve yaşam koşullarının kentsel alanlarla uyumlu olarak kendi yöresinde geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması önemlidir.

2001-2023 dönemini kapsayan Uzun Vadeli Gelişme Stratejisi ile Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinde ekonomik ve toplumsal yeniden yapılanması ve bilgi toplumuna dönüşerek, 2010’larda bölgesel güç olarak etkinliğini daha da artırması, 2020’lerde ise küresel düzeyde etkili bir dünya devleti olması temel amaç olarak belirlemiştir.

Kırsal kalkınma; Türkiye’nin bu amacına ulaşmasında aşağıda sağlayacağı katkılar nedeniyle büyük önem taşımaktadır;

• Kırsal alanın ülke ekonomisine katkısının artırılması ve kırsal toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesi suretiyle bölgeler ve kır-kent arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılması,

• Göç eğilimlerinin istikrarlı bir dinamiğe kavuşturulması dengeli ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle uyumlu bir nüfus yapısına ulaşılması,

• Tarımın yeniden yapılandırılması sürecinde ortaya çıkabilecek sosyoekonomik ve çevresel olumsuzlukların azaltılması,

• Çevrenin ve doğal kaynakların korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı, 

• AB ile ekonomik ve sosyal yakınsamanın ve müktesebat uyumunun sağlanması.

2014–2020 dönemini kapsayan UKKS’de, ülkemizin kırsal kalkınma politikasının temel amacıyla uyumlu olarak belirlenen politika çerçevesi; stratejik çerçeve 5 ana stratejik amaç (eksen) üzerine bina edilmiştir.

Her eksen temelde bir odak alana yönelik tedbirlerden oluşmaktadır.

Bunlar sırasıyla;

• kırsal ekonomi,

• kırsal çevre, kırsal yerleşimler, kırsal toplum ve yerel kalkınma kapasitesidir.

Belirlenen tedbirlerle uyumlu olarak hayata geçirilecek faaliyetler Kırsal Kalkınma Eylem Planında (2014-2018) yer alacaktır.

Her bir eksenle ilgili tek bir kurumsal sorumluluk tanımlamak yerine, tedbirlere göre farklılaşan çoklu sorumluluk yaklaşımı benimsenmektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.