Takip Et

HAYVANCILIK ALANINDA ÖRGÜTLENMENİN YARARLARI-2

Etkili bir örgütlenme modeli hayvansal üretimin sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasında da önemli rol oynayacak, üretici ve tüketici çıkar dengesinin kurulmasına katkı sağlayacaktır. Etkili bir örgütlenme sayesinde hayvansal ürün üreticileri üretim, pazarlama, finansman ve üretimi ilgilendiren her türlü konuda etkili bir güç birliği oluşturarak çeşitli ekonomik, sosyal ve politik aktörlerle daha etkili mücadele etme şansına sahip olabilirler.

 

Örgütlenme olmaksızın lobi faaliyetlerinin etkili olarak yürütülmesi oldukça zor bazen de imkânsız gözükmektedir. Hayvansal üretimde, etkili bir örgütlenme ile dağınık ve bireysel üretim dolayısıyla ortaya çıkan belirsizliklerin ve risklerin azaltılması ve üretim sürecinde daha kararlı ve planlı bir sürecin yaşanmasına katkıda bulunur. Bunun doğal sonucu olarak işletme kârlılığı, hak edilen gelir ve kârın elde edilmesi mümkündür.

 

 

Fonksiyonel bir örgütlenme sayesinde üretim kesiminin sanayi ve ticaret sektörleri ile etkili uyumu kolaylaşır.

 

Sektörler arası etkileşimin sağlıklı bir yapıya kavuşması, bölge ve ülke ekonomilerinin rasyonel bir yapıya kavuşmasına olumlu katkıda bulunabilir.

 

Hayvansal üretimde örgütlenmeden beklenen ekonomik, sosyal belki de siyasal faydaların işlevselliği örgütlenmede ekonomik, organizasyonel ve yasal çerçevenin sağlam ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasına bağlıdır.

 

Bu süreçteki en önemli noktalardan birisi de üyelerinin gerçekten faydasına inandıkları ve tabandan gelen gönüllü katılımcılığın esas olmasıdır. Genelde örgütlenme özelde ise kooperatifçiliğin ekonomik kalkınmanın önemli bir aracı olma konumuna taşınmasıdır.

 

 

Örgütlenmenin kırsal kalkınmadaki başarısını belirleyecek ve bir model olarak yaygınlaşmasına katkı sağlayacak en önemli unsur hiç şüphesiz ortaya konulan örgütlenme modeli ve bu modelin paydaşlarla uyum içerisinde faaliyet gösterebilmesidir. Türkiye’de kırsal alanda faaliyet gösteren Tarım ve Orman Bakanlığının görev alanında faaliyet gösteren kooperatif ve üretici birlikleri bulunmaktadır.

 

Kırsal kesimde örgütlenme açısından sayısal olarak bir başarı veya örgütlenme eğiliminin varlığı anlaşılmaktadır. Ancak asıl üzerinde durulması gereken iyi işleyen ve fonksiyonel bir örgütlenme eksikliğinin var olduğu anlaşılmaktadır. Bunda da temel etken destekleme ve kredilendirmelerin kamu politikası olarak kooperatifler/üretici birlikleri üzerinden yapılması tercihinin sayısal bir artışa neden olurken örgütlenmeden beklenen asıl işlevlerin yerine getirilmesinde yetersizlik oluşturmasıdır. Bunun sonucunda örgütlenmeye genel olarak negatif bir algı ve bakış açısının oluşması kaçınılmaz olmaktadır.

 

Genel anlamda örgütlenme özelde kooperatifleşmenin üretim kesiminin sorunlarına bakış açısında ilk anda devlet-kooperatif ilişkisinde kamunun sadece denetleyen ve yol gösteren yapıya kavuşması sağlanmalıdır.

 

Kooperatiflerin yaşamakta olduğu, finansman başta olmak üzere, yönetim, denetim, yasal mevzuatın düzeltilmesi, üst örgütlenme ve bilinç düzeyi ile ilgi yapısal iyileşme ve dönüşümün yapılmasının zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle üyelerin ekonomik hak ve çıkarlarını iyi koruyan etkin kooperatiflerin gönüllü katılım ile sorgulayan ve problemleri çözmek ve daha başarılı olma peşinde koşan aktif katılımlı ve dinamik bir kooperatifleşmenin sağlanması esastır. Türkiye’de kırsal kesime yönelik özellikle tarım ve hayvancılıkla ilgili bir diğer örgütlenme modeli ise üretici birlikleridir. Ancak üretici birlikleri sorunların çözümü, üreticilerin hak ve ekonomik menfaatlerini korumada yasal yapıları ve uygulamaları ile çok etkin olmamaktadır. Özellikle hayvancılık sektörüne yönelik olarak faaliyet gösteren birlikler bu konuda daha ziyade yasal bir zorunluluk olarak kendilerine verilen teknik ve ıslah altyapısının oluşturulması, geliştirilmesi ile uğraşmaktadırlar. Zaman zaman diğer örgütler veya kooperatifler ile çıkar çatışmaları ya da buna benzer uygulamaları istenilen amacın gerçekleşmesine olumsuz etki etmektedir. Dolaysıyla yaşanan bu olumsuzluğun ortadan kaldırılarak düzeltilmesi için katılımcılık esasına göre yasal düzenlemeler tüm paydaşların görüşleri alınarak düzenlenmelidir.

 

 

Kaynak:2.Tarım şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.