Takip Et

JEOTERMAL ENERJİ NİÇİN TEMİZ DEĞİLDİR?-1

Bir enerji çeşidinin temiz olup olmadığının ölçütleri bulunmaktadır.

Temiz enerji, öncelikle üretildiği çevreyi, doğayı kirletmez. İnsan, bitki hayvan sağlığı için atık üretmez. Tüm canlıların elzem ihtiyaçları olan hava, su ve gıdaları kirletmezler.

Bu şartlara uymayan, akut da olsa kronik de olsa canlıların hayat sürelerini ve gelecek nesillerinin sürdürülmesinde olumsuz etki yapan tüm enerji çeşitleri kirlidir.

Bu kirliliği sağlayan iki unsur bulunmaktadır. Birincisi doğanın akışına ve dolayısıyla üreyip üretmesine engel olmaması, ikincisi de canlıları kimyasallara maruz bırakmamasıdır. Sağlıklı olarak üremek ve üretmek için canlıların kimyasallardan uzak bulunması, kimyasallardan etkilenmemesi gerekmektedir.

Eğer bir enerji çeşidi canlıları kimyasallara maruz bırakıyorsa temiz enerji sınıfına giremez.

Ayrıca temiz enerji sınıfına girebilmesi için uygulamaların ele alınması gerekmektedir. A ülkesinde canlıların hayatlarına özen gösteren enerji çeşidi “temiz” olarak nitelendirilebilirken, B ülkesinde aynı enerji çeşidi bu nedenden dolayı kirli kabul edilebilir.

Jeotermal enerjiyi de bu açıdan ele almak gerekir.

Jeotermal enerji İzlanda için temizdir. Çünkü enerji santralleri yerleşim yerlerinden uzağa kurulmuş, doğayı kirletecek faaliyetleri bulunmamaktadır. İtalya, ABD ve başka pek çok batılı ülke için de böyledir.

Ancak Türkiye için jeotermal enerjiyi “temiz “ kabul etmemiz mümkün değildir. Çünkü aşağıda sayacağımız ihlaller yukarıdaki ölçütlerin ışığında hem doğayı kirletmekte hem de insanların yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir:

• Çiftçiler sahip oldukları arazilerinde özgür bir şekilde tarımsal faaliyetlerini sürdürememektedirler. Jotermal imtiyaz sahibi şirketler, üretim kuyusu açmak, santral binası inşa etmek, akışkan iletim hatları kurmak, motorlu araçları ve iş makineleri için yeni yollar açmak veya genişletmek amacı ile tarım arazilerine göz dikmiş durumdadırlar. Bu emellerine ulaşabilmek için çevre çiftçileri ile karşı karşıya kalmakta, yasal olarak kendilerinin kurumsal bir istimlâk ve kamulaştırma yetkileri olmadığı halde çiftçilere, arazilerini kamulaştırmakla ve istimlâk ile ele geçirmekle tehdit edilmektedirler.

• Jotermal imtiyaz sahibi şirketler, Jotermal faaliyetleri esnasında çiftçilerin tarımsal üretim yaptıkları arazilerine izinsiz girmektedirler. Son zamanlarda Buharkent Kızııldere’de sıkça örnekleri görüldüğü gibi üreticilerin arazilerine izinsiz girme, yetişmiş meyve ağaçlarını sökme gibi faaliyetlere rastlanmaktadır.

• Jotermal imtiyaz sahibi şirketler talan edilen arazilerin tazminatını ödememe veya geç ödeme gibi yaklaşımlarla üreticileri karşılarına almaktadırlar.

• Hatta son olarak, boru hattı inşa etme bahanesi ile tarla ve bahçe yollarına malzeme dökerek üreticilerin üretim faaliyetleri kısıtlanmış, tarla ve bahçelerine ulaşma özgürlükleri ellerinden alınmıştır.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.