Takip Et

GÜNÜMÜZ VE GELECEK İÇİN İKLİM SENARYOLARI

İklim senaryosu denilince gelecekte olabilecek bir iklim olayı veya olaylar dizisinin hikâyesi demektir.

 

Bizim gibi kaderci toplumların geleceğe hazırlanma, planlama yapma ve tedbirler alma tembelliğimiz var olduğu için senaryo yazma işlemine pek sık başvurmayız. Sorun ortaya çıktıktan sonra tedbir almak için koşuştururuz.

 

Aynen geçen ay yaşadığımız orman yangınları ve sel afetleri gibi…

 

Önümüzde bir kuraklık felekati var.Maalesef çok az sayıda sivil toplum kuruluşu dışında konunun senaryosunu henüz yazan yok.

 

Devlet,politikacı ve bürokratın bir gözü akşam paydosu için saatte,emeklilik yılı için takvimde olduğundan böyle gayri ciddi(!) konulara zaman ayıramıyorlar.

 

Devleti senary hazırlamıyor,plan yapmıyor diye peşinen suçlamak istemiyorum.Zaman zaman bu işlemler kağıt üzerinde gerçekleştiriliyor.Ancak kağıt üzerinde kalmaktan ileri gidemiyor.Somut ve zamana bağlanmış sonuç almaya geldiğimizde yeni toplantı tarihleri belirliyoruz.

 

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, 15 Nisan 2021’de TBMM’de şu sözleri sarfediyordu:

 

“Önlem alınmazsa yüz yıl sonra Güney ve Doğu Anadolu’da bir yılda 200 günün sıcak dalgası altında geçecektir. Türkiye’de gelecekteki beklenti, ortalama sıcaklıkların ciddi oranda, 1 ila 2 derece artması. Güney ve batı bölgelerde sıcaklık artışı en fazla yaz aylarında yaşanacak. En fazla Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu, Doğu bölgeleri olmak üzere toplam yağışlarda genel olarak azalma söz konusu. Sıcak hava dalgalarındaki artış orman yangınları riskini de maalesef artırıyor. Kar örtüsünde azalmalar su stresini artıracak. Fırat, Dicle ve Konya kapalı havzalarında su açığı öngörülüyor.Doğu Karadeniz ve Çoruh havzalarında su fazlası öngörülüyor..

 

Ülkemiz yarı kurak iklim bölgesinde. Yağışlardan yıllık toplam kullanılabilir 112 milyar metreküp suyumuz var. Kişi başına bugün itibarıyla bin 347 metreküp su düşmektedir. 2070’de bin 40 metreküp kişi başına su miktarı olacağı göz önüne alınıyor. Dünya skalasına baktığımızda bin ile bin 700 arasındaki miktarı ‘su stresi yaşayan ülkeler’ olarak adlandırıyoruz. Bu 112 milyar metreküpün şu an itibarıyla 57 milyar metreküpünü kullanıyoruz. Mevcut durumda 5 havzada su kıtlığı, 4 havzada da mutlak su kıtlığı öngörülüyor. 2050’de 6 havzada su kıtlığı, 7 havzada da mutlak su kıtlığı öngörülüyor. Yapılaşma durumu içme suyu kaynaklarına baskı oluşturuyor. “

 

Sayın Bakan Yardımcısının gelecekle ilgili tüm tahminleri gerçekleşti.karadeniz Bölgesini sel götürdü,Ege ve Akdeniz’de yağmur dualarına çıkıldı.Ege Akdeniz, İç ve Güneydoğu Anadolu sıcaktan kavruldu.

 

Bırakın bir yıllık ürünleri ağaçlar kurudu.

 

Geçenlerde incir ile ilgili yapılan bir toplantıda bir yetkili yaklaşık 500 bin incir ağacının susuzluk ve kuraklık dolayısı ile kuruduğunu ifade etti.

 

2022 ise hiç ümit vermiyor.

 

Neden mi?

Yarın açıklayalım. (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.