Takip Et

ENFLASYONUN MAĞDURU: ÇİFTÇİ

Her yeni ayın başında, bir önceki ayın enflasyon rakamları TÜİK tarafından hazırlanarak kamuoyunun bilgisine sunulur. Her ne kadar enflasyon hesaplamaları gerçekçiliği açısından tartışılsa da en nihayetinde bir bilgi birikimidir.

Farklı kesimler mensup oldukları sektörün enflasyondan etkilenme biçim ve durumuna göre açıklamalarını yaparlar. Yorumlarını geliştirirler; nedenleri ortaya koyarlar; alınması gerekli tedbirleri sıralarlar.

Eylül ayı enflasyonu ile ilgili olarak da Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçi kesiminin bu alandaki zorluk ve çıkmazlarını ortaya koydu.

Sayın Bayraktar, tarım üretici fiyatları endeksindeki (Tarım-ÜFE) fiyat artışının, yurt içi üretici fiyatları endeksindeki (Yİ-ÜFE) fiyat artışının üçte birinde kaldığını bildirerek, “Eylül ayında yurt içi ÜFE’deki artış yüzde 46,15’i bulurken, tarım-ÜFE yüzde 16,09’da kaldı. Aylık enflasyon tarım-ÜFE’de yüzde 3,68 olurken, yurt içi ÜFE’de yüzde 10,88’e ulaştı.” dedi.

Yani üretici elinde iken tarım ürünleri fiyatları % 16 artarken diğerleri %46 artmış.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Eylül ayında tarım-ÜFE’nin aylık düzeyde yüzde 3,68, Ocak-Eylül döneminde yüzde 8,48, yıllık düzeyde yüzde 16,09 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,59 artış gösterdiğini belirtti.

Bu artışın kaynağında mevsimlik artışlar olduğu gerçeği de yatmakta. Narenciye ve kışlık sebze ve meyvelerde düşüş gerçekleşirken yazlık meyvelerin fiyatları artmaktadır.

Geçen yıl Eylül ayına göre bir miktar fiyat artışı olsa da tarım-ÜFE’deki artışın diğer enflasyon verilerine göre sınırlı düzeyde kaldığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Eylül ayında TÜFE’deki aylık yüzde 6,30, yıllık yüzde 24,52, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki aylık yüzde 6,40, yıllık yüzde 27,70’lik artışlar bile tarım ÜFE’nin çok üzerinde gerçekleşti.

Bayraktar, ana gruplarda bir önceki aya göre değişimin, çok yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 7,99, tek yıllık bitkisel ürünlerde yüzde 4,04 ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 1,87 düzeyinde arttığını alt tarım gruplarından; canlı kümes hayvanları ve yumurtalarda yüzde 4,71, çeltikte yüzde 4,50, lifli bitkilerde yüzde 4,08 ve diğer çiftlik hayvanları ve hayvansal ürünlerde yüzde 3,62 artış, yağlı meyvelerde yüzde 2,07 azalış görüldüğünü bildirdi.

Eylül ayında TÜFE, yurt içi ÜFE ve gıda ve alkolsüz içeceklerde hızlı bir artış olmasına karşın, tarım-ÜFE’de bu görülmedi. Artış makul düzeyde kaldı. Nitekim, Ağustos ayında tarım-ÜFE aylık bazda yüzde 1,91, yıllık bazda yüzde 15,31 düzeyindeydi ve yıllık artış 0,78 puanı ancak buldu.”

Enflasyondan en fazla etkilenen kesimin çiftçi olduğunu vurgulayan Bayraktar bir gerçeği de gözler önüne sermiş oldu.

Diğer sektörler kendi fiyatlarını oluşturarak, fiyatlarını dövize endeksleyerek kendilerini enflasyonun olumsuz etkilerine karşı koruyabilmektedirler.

“Enflasyon mağduru çiftçinin ürettiği ürünlerdeki fiyat artışının hem gıda hem tüketici hem de üretici fiyatlarının çok altında kaldığını vurgulayan Bayraktar, “çiftçimizin ürettiği ürün değerinden alıcı bulamazken, tüketici çok yüksek fiyatlarla ürün alabiliyor. Hem çiftçimiz hem tüketicimiz mağdur oluyor. Hem çiftçimiz istikrarlı bir gelir elde edebilmeli hem de tüketicimiz makul fiyatlarla ürün tüketebilmelidir.

Bunun yolu da ekonomik örgütlenmeden, tarladan markete olan zincirin kısaltılmasından, üretici-market fiyat makasının daraltılmasından geçiyor. Çiftçimizin tarlada kalabilmesi için girdi fiyatları makul düzeylere çekilmeli, daha fazla desteklenmelidir.” dedi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.