Takip Et

Aydın incirinin tarihi-1 giriş

Aydın’ımızın sosyal hayatında yer tutan ilk ve en özel tarımı ürünümüz kuşkusuz incirdir. Ülkemizde nasıl incir ve efe denince akla Aydın gelirse, özellikle batı ülkelerinde Türkiye denince akla ilk gelen imaj incir olmaktadır. Tabii Aydın-Türkiye-incir imajının birbirlerini tamamlayan üç unsur olması tarihsel bir sürece dayanmaktadır.

Bu yazı dizimizde Aydın incirinin uzun macerasını eldeki tarihsel belgelere dayanarak siz okuyucularımıza aktarmaya çalışacağız.

Tabii ki bu tarihle ilgili bir çalışma olduğu için başka yazarlardan alıntılar ve birçok belgenin kaynak olarak belirtilmesi gerekmektedir. Ancak çalışmamız gazetede köşe yazısı olarak değerlendirileceği için -kaynakları açıklama zorunluluğumuz bilimsel ahlak gereğidir ki-yer veremeyeceğimizi üzüntü ile okurlarımıza ifade etmek istiyorum. Kaynaklara ilgi duyan okuyucularımız, İncirliova Ziraat Odası Yayını olarak yayınlanmış olan “Aydın’ın Balı İncir” adlı kitaptan ,”Tarihin Koridorlarında İncir” bölümünden bu kaynaklara ulaşabilirler.

Dutgillerden, asıl yurdu Akdeniz kıyıları olan, yaprakları geniş dilimli bir ağaç (Ficus carica); Bu ağacın yaş veya kuru olarak yenilen etli, tatlı yemişi, ballıdarı.*(TDK Büyük Türkçe Sözlük).

Arapça’da “encar” kelimesi, sıcak mevsimde olgunlaşan, anlamındadır.

Hemen hemen tüm sözlüklerde incir Farsça kökenli bir sözcük olarak belirtilse de kelime yapısı ile meyvenin özellikleri arasındaki bağ dikkate alındığında Türkçeden Farsçaya geçmiş olma ihtimali de bulunmaktadır. İncir sözcüğünün ince çekirdeğini betimleme amacıyla türemiş olması ihtimal dâhilindedir. Sözcüğün dilimizde ne zaman kullanılmaya başlandığı bilinmemektedir. Anavatanın batı ve güney batı Ege olması bu bölgeden türeme ihtimalini artırmaktadır. Ayrıca incir sözcüğü diğer Türk ağız, şive ve lehçelerinde,”injir,anjir,incir” olarak kullanılması da Farsça kökenli de olsa bu sözcüğün tamamen Türkçeleştiğidir.

Aydın ve yöresinde incir olarak adlandırılan meyve Anadolu genelinde “yemiş” olarak ifade edilmektedir. Bir incir çeşidi de olsa İzmir yöresinde yer yer incir sözcüğü yerine “bardacık” kullanılmaktadır. Antalya’nın batı bölgelerinde ise “balard” olarak adlandırılır. Balard sözcüğü “ballıdarı” sözcüğünün galatlaşmasıdır. Burdur ‘da ise “melli yemiş” olarak anılmaktadır.

İncir, bilimsel adıyla, ficus caricus ana vatanı güney batı Ege bölgesidir. İncirin adını aldığı tarihi Karia bölgesi bugünkü güney Aydın ile Muğla illerini kapsamakta idi.

Son arkeolojik araştırmalar ve bulgular incir tarımının bilinenlerin aksine çok daha eski olduğunu göstermektedir.

İnsanın tarihindeki belki de en önemli dönüm noktası olan tarıma geçişle ilgili kronolojik tutanaklar, yeni bir düzenlemeden geçecek gibi. ABD’deki Harvard ve İsrail’deki Bar-Ilan Üniversitesi Araştırmacılarına göre tarımı, yaklaşık 11.400 yıl önce Yakın Doğu’da gerçekleşmiş görünen incir ağacı üretimiyle başlatmak, hiç de yanılış olmayabilir. Savları doğruysa, incir üretiminin tarihi, de tahmin edilenden yaklaşık 5.000 yıl geriye gidecek ve incir de bilinen en eski ‘evcilleştirilmiş’ tarımsal ürün unvanına sahip olacak. Bulgular inciri, buğday, arpa ve bazı yeşil sebzelerin üretilmeye başlanmasından yaklaşık 1000 yıl öncesine götürüyor… Araştırmacılardan Bar-Yosef. “İşte, incirin belirli bir varyantını bile isteye üretme eyleminde, tarımın başlayışını seçebiliyoruz. Bu incir türünün devamı, zaten insan müdahalesi olmadan gelemezdi.” Üretim kolaylığının lezzet artışıyla birleşmesi, araştırmacılara göre incir üretiminin üzüm, zeytin, hurma gibi meyve ağaçlarının üretiminden 5000 yıl kadar önce gerçekleşmesini açıklamak için yeterli(1).

Antik Mısır’da hurmaların aynı şekilde döllenme ihtiyacı olduğu ve bunun nasıl giderildiğine dair tabletler bulunmaktadır(2).

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.