Kimyevi gübre tüketimi şu anda Türk tarımının vazgeçilmezleri arasında.
Yakın tarihte nitratlı gübrelerin (AN%33) ün terör nedeniyle piyasadan çekilmesinin verim açısından sonuçlarını henüz unutmadık.
2018-2019 yıllarında kimyevi gübrelerde %60-180 arasında zamlanan kimyevi gübrenin rekolteler üzerindeki etkisi ortadadır.
“Bitkiler, makro ve mikro besin elementlerinden yaklaşık 20 civarında bitki besin elementine mutlak ihtiyaç duymakla birlikte, kimyasal gübreler denildiğinde, makro düzeyde üç temel besin elementi olan azot, fosfor ve potasyum akla gelmektedir.
Kimyasal gübreler içerisinde en yüksek payı ise azotlu gübreler almaktadır. Kimyevi gübreler; azotlu, fosforlu ve potasyumlu ve birden fazla bitki besin maddesini bir arada bulunduran kompoze gübreler olarak 4’e ayrılmaktadır.
Toplam 7 üretici firma ile faaliyet gösteren yurtiçi kimyevi gübre sektörünün toplam üretim kapasitesi 5,7 milyon ton düzeyindedir.”
“Kimyevi gübre üretimi için gerekli olan hammadde kaynağından yoksun olan Türkiye’de doğalgaz, fosfat kayası, potasyum gibi üretim için gerekli ana girdilerin yüzde 95’i ithal edilmektedir.”
“Türkiye gübre üretimi 2017 yılı itibariyla 3,84 milyon ton iken, tüketim 6,33 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Yani tüketilen gübrenin yüzde 60,7’si yurtiçinde üretilirken, yüzde 39,3’ü mamul madde olarak ithal edilmiştir. Kimyasal gübre sanayimizin toplam üretim kapasitesi, gübre tüketimimizin yüzde 90’ından fazlasını karşılayabilecek düzeyde olmasına karşın, çeşitli sebeplerle fabrikaların tam kapasite ile çalışamaması nedeniyle, 2017 yılında toplam gübre tüketimimizin ancak yüzde 60,7’si kadarı üretimle karşılanabilmiştir.
Türkiye gübre tüketimi 2016 yılında 6 milyon 745 bin tonluk en yüksek düzeyli tüketime ulaştıktan sonra, 2017 yılında 6 milyon 333 bin tona inmiştir. Türkiye’de gübre fiyatları arttığında tüketimde azalma göstermektedir.
“Türkiye hektar başına 92 kilogram bitki besin maddesi tüketimiyle, 123 kg olan dünya ortalamasının altında kalmaktadır. Gübre kullanımını sulama, toprağın bitki besin maddesi kapasitesi gibi faktörler belirlerken, asıl önemli olan gübre fiyatlarıdır.”
Gübre fiyatlarında meydana gelen dalgalanmaların ana nedeni gübre hammaddesinin yurt dışından döviz karşılığı ithal edilmesinden kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin gübre hammaddesi ve mamul madde olarak ithalatı 2018 yılında 1 milyar 215 milyon dolar olmuştur. Buna karşılık aynı yılda Türkiye 251 milyon dolarlık gübre ihracatı gerçekleştirmiştir.
Aradaki 1 milyar dolarlık ithalat-ihracat farkı Türk çiftçisinin cebinden çıkmıştır.
Kaynak:TZOB
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.