Takip Et

TÜRKİYE’DE BAZI SÖZLEŞMELİ ÜRETİM UYGULAMALARI

“Ülkemizde sözleşmeli üretim, şeker pancarı üretimi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında başlamıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra küçük ölçekli imalathanelerden oluşan gıda sanayine yönelik ilk büyük yatırım olarak şeker fabrikalarının kurulması, sözleşmeli üretimin başlangıcı olmuş ve daha sonra tarıma dayalı sanayinin gelişmesi ile birlikte bu sistem diğer birçok üründe de uygulama alanı bulmuştur.”

Ancak sözleşmeli tarım konusunda yasal bir mevzuat bulunamaktadır.Yayınlanan mevzuat kırIntıları “tebliğ” niteliğinde olup üreticiyi koruma gibi bir amacı,içeriği ve karşı tarafla ilgili herhangi bir bağlayıcılığı ve yaptırımı bulunmamaktadır.

Bu sıkıntı ve sorunlar üretici ile daha çok şirketler,market zincirleri ve devlete ait kamu şirketleri arasında yaşanmaktadır.

Bu olumsuzluklar yanında uygulamada yaşanan sıkıntılar da mevcuttur. Bitkisel üretimde bu tebliğe uygun üretimi yapılan ürünler ağırlıklı olarak sanayide girdi olarak kullanılan ürünlerdir. Tütün, şeker pancarı,

domates ve yem sanayii için girdi olan yem bitkileri bunlann örnekleridir. Çiftçinin genellikle büyük firmalarla tek tek

sözleşme imzalamış olması, kendisini, ürün teslimi ve ürün bedelinin ödenmesi dönemlerinde büyük

sıkıntılara sokmaktadır.

Ürün bedellerinin zamanında ödenmemesi yanında, teslim edilen ürünün miktar ve niteliği konusunda yaşanan anlaşmazlıklar ve bunların tespitinde sadece alıcı firmaların belirleyici olması üreticilerin karşılaştığı en önemli sıkıntılardır.

Modelin uygulama alanı bulduğu bir diğer alan, hayvancılık ve özellikle kanatlı hayvancılık sektörüdür. Her

ne kadar bitkisel üretime göre fazla problem yaşanmadığı söyleniyorsa da üretici ile sözleşme yapan şirket bu olayı doğrulamamaktadır.

Modelin doğrudan kendisinin tarımsal üretim üzerinde yaratacağı olumsuzluklar mevcuttur. Özellikle ilerde üzerinde durulacak nedenlerle, bir tanmsal üretim planlamasının içinde yer alması gereken arazi parçalılığı ve örgütlenme sorunu, modelin bu haliyle devamı durumunda çözümsüz kalacaktır. Bunların dışında, üretimi sorun yaratan ürünlerin (özellikle çevre ve yoğun kimyasal girdi kullanımı gerektiren ürünlerde) azgelişmiş ülkelere kaydırılacağı, çiftçinin taşeronlaştırılacağı, tarım arazilerinin hoyrat kullanım nedeniyle verimsizleştirileceği, ekim nöbeti uygulamasının devre dışı bırakılması olasılığı nedeniyle toprakta verim kaybı yaratacağı ve azalan verimi telafi için yoğun kimyasal girdi kullanımının yer altı ve yüzey sularının kirlenmesine neden olacağı da açıktır (Güler, 1996:140-141; Özçelik vd, 1999: vii., Tatlıdil ve Ceylan, 2000:1106-1115; Öztuksavul, 1999; Kansu, 2000).

Bunun yanında 2021 yılında devlete ait bir kamu şirketi, Antalya ve Muğla’da sözleşme imzaladığı üretici anlaştığı üreticilere taahhüt ettiği fiyatı reddederek daha aşağı fiyatlardan domates satın almak için sözleşme aleyhinde karar alarak üreticiyi zarara sokmuştur.

Kaynak:3.Tarım Şurası sonuçları- S.Kör, Tarımda Sözleşmeli Üretim Modeli

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.