Takip Et

Cumhuriyet Hükümetlerinin Tarıma Yaklaşımı-60

AP ve Demirel hükümetleri dönemi Türk tarımı açısında bir sıçrama, gelişme ve kazanç dönemi olarak tarihe geçmiştir. Bunda hükümetlerin tarıma yaklaşımlarındaki samimiyet kadar planlı dönemin etkileri de muhakkaktır.

1960’lı ve 1970’li yıllar esas olarak Türkiye tarımının yaygın tarım koşullarından yoğun tarım koşullarına geçtiği yıllar olarak tanımlanabilir. Türkiye ekonomisi 1963’den itibaren yeniden planlı kalkınma dönemine girerken, 1960’lı yılların ortalarından itibaren tarımda da modern girdi kullanımına bağlı olarak verimlilik artışları yaşanmaya başlanmıştır. Bu dönemde ithal ikameci birikim modeli çerçevesinde “popülist” politikalar uygulanırken, tarıma yönelik olarak da oldukça sistemli destekleme politikaları gündeme gelmiştir. Savaş sonrası dönemde uygulamaya konan köylerin fiziksel/beşeri altyapısının geliştirilmesi yönündeki projeler ithal ikameci birikim döneminde giderek yoğunlaşmış, anayolların yanında köy yollarının yapımı, köylerin elektriklendirilmesi, içme ve sulama amaçlı yatırımların (barajlar, göletler, sulama kanalları) planlı olarak sürdürülmesi sağlanırken köylere okul yapılması, üreticilerin eğitilmesi, tarımsal kooperatiflerin desteklenmesi, tarım mühendis ve teknisyenlerin yetiştirilmesi gibi beşeri yatırımlar da desteklenmiştir. Bu gelişmeler sonucunda tarımda ticarileşme oranı giderek artarken, yarı-feodal ilişkiler bu dönemde önemli ölçüde tasfiye olmaya başlamıştır. Bu dönemde tarıma yönelik fiyat destekleri artarak sürmüştür. 1932 yılında buğdayla başlayan bu uygulama 1950’li yıllarda tahıllar, tütün, şeker pancarı ve haşhaşla sınırlı olarak sürdürülmüş, 1960’larda Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri (TSKB)’nin alım –satım ve dönüştürmesini yaptığı ürünlerin önemli bir bölümü de kapsama alınınca, 1969 yılında desteklenen ürün sayısı 17’yi bulmuş, 1970’lerde ise 22’ye kadar çıkmıştı (1).

POPÜLİST POLİTİKALAR

1963 yılından itibaren planlı ekonomik kalkınma modeline geçişle birlikte, tarımda devletin yön verdiği “yoğun üretim” süreci başlamış, köylülük popülist politikalarla desteklenmiştir. Devletin uyguladığı fiyat sübvansiyonuna dayalı uygulamalar sonucunda kimyasal gübre, tarımsal ilaç, tohumluk gibi verimlilik üzerinde doğrudan etkide bulunan araçların kullanımında önemli artışlar gerçekleşmiştir. Bu dönemde tarımdaki küçük ölçekli işletmelerin varlığını sürdürmesini sağlayan, diğer bir uygulama da devletin tarım sektörüne verdiği desteğin bir boyutu da tarımsal destekleme kapsamına alınan ürünler ve tarımsal birlikler başta olmak üzere alıcı kuruluşların ürün alımlarındaki fiyat ayarlamaları ile ilgili olmuştur. Buna göre devlet taban fiyat uygulamasını ucuz kredi mekanizmasının işletilmesiyle desteklemiş ve üreticinin elindeki ürün fazlasını satın almayı garanti ettiği gibi fiyat ayarlamalarıyla küçük ve orta ölçekteki tarımsal işletmelerce gerçekleştirilen üretim düzeylerini artırma çabası içerisinde olmuştur. (2).

(1): Köymen, O.(1999), “Cumhuriyet Döneminde Tarımsal Yapı ve Tarım Politikaları”, Oyan, O.(2003), “80 Yılda Gelinen Nokta: Tarımda Tam Teslimiyet,

(2): B. Ali EŞİYOK, KALKINMA SÜRECİNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN EKONOMİDEKİ YERİ, YAPISI VE GELİŞME DİNAMİKLERİ (1923-2004) Cilt I. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.