Takip Et

TZOB (TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ)’UN PENCERESİNDEN TÜRK TARIMININ BUGÜNÜ-1 Türk Tarımın Genel Görünümü

Türk tarımının nitelik (özellik) ve nicelik(sayısal) olarak en büyük mesleki örgütü olan (TZOB) Türkiye Ziraat Odaları Birliği,2-4 Şubat tarihlerinde Antalya’da tüm Türkiye Ziraat Odaları başkanları ve TZOB yönetim kurulu üyelerinin katıldığı “Eğitim Toplantısı” TZOB Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’ın sunumu ile başladı.

 

Sunumun özelliği Türk tarımının geniş bir açıdan fotoğrafı niteliğindeydi.

 

Bu yazı dizimizde (TZOB) Türkiye Ziraat Odaları’nın Türk tarımının gündemine ait görüşlerini sergileyeceğiz.

 

Sayın Bayraktar öncelikle tarım –gıda ilişksini ve bunu insanlık için önemini vurguladı

 

“Tarım sektörü, sadece günümüzde değil, tarih boyunca stratejik önemi korumuş bir sektördür. 20’nci yüzyılda hızla artarak günümüzde 7,6 milyarı aşan dünya nüfusu ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi gıdanın önemini daha da artırdı.

 

Özellikle son yıllarda gözle görülür değişikliklere sebep olan küresel ısınma nedeniyle gıdaya ulaşmak önümüzdeki yıllarda daha zor ve pahalı hale gelecek. Yapılan hesaplamalara göre, dünya nüfusu 2050 yılına kadar 2 milyar artarak 9,6 milyara ulaşacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, 2050 yılına kadar mevcut gıda tüketiminin yüzde 60 oranında artacağını tahmin ediyor.

 

Buna karşın, dünyada tarım alanları sınırlı, toplam karasal alanın yüzde 10’unda tarım yapabiliyoruz. Verimliliği artırmaktan başka çaremiz yok. Tarım alanlarını kirlenmeden uzak tutmak, çölleşmeyi önlemek, korumak ve sürdürülebilir tarımı gerçekleştirmek zorundayız.

 

İşte bu ortamda, Türk tarımı da yaptığı üretim, sağladığı istihdam ve ihracatla ülke ekonomisindeki önemini koruyor. Fedakâr çiftçilerimiz ülkemizin gıda güvencesini sağlıyor. Yapısal sorunlara, girdi fiyatlarındaki yüksekliğe, pazarlama sorunlarına, yaşanan doğal afetlere rağmen, çiftçimiz, tarlasını, bağını, bahçesini terk etmemiş, üretimini sürdürmüş, insanımızı gıdasız bırakmamıştır. Çiftçimiz, 81 milyonluk Türkiye nüfusunu doyurmasının yanı sıra, ülkemize her yıl gelen 40 milyona yakın turisti de beslemiştir. Üreticilerimiz, bununla da sınırlı kalmayarak ülkemizde sığınan 5 milyonun üzerindeki yabancı, sığınmacı ve mültecinin gıdasını temin etmektedir.

 

2017 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla tarımın gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) içindeki payı, 2016 yılındaki gibi yüzde 6,2 düzeyinde gerçekleşti. 2016 yılında yüzde 2,6 küçülen tarım sektörü, bu yılın Ocak-Eylül döneminde yüzde 3,3 büyüme yaşadı.

 

Tarımdaki büyümenin temel nedeni, baz etkisinin yanı sıra bitkisel üretimde yaşanan artış oldu.” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.