Takip Et

20.YÜZYIL BAŞINDA EGE VE AYDIN’DA ZEYTİNCİLİK VE ZEYTİNİN BAŞINA GELENLER

Dün başladığımız Aydın zeytinciliği konusunu sürdürelim.

Zeytincilik XVII. yüzyılda Kuşadası iskelesinden yurtdışına yapılan ihracat ürünleri arasında yer alan zeytinyağı, 1907 yılı itibari ile özellikle, Rusya’ya ihraç ediliyordu.1907 yılında Kuşadası’nda dikili olan 15 bin zeytin ağacından 179 bin 620 kilo (litre) zeytinyağı elde edilmiş ve bu zeytinyağı satışından ise 1 milyon 77 bin 720 Kuruş gelir elde edilmiştir.

İngiliz Konsolosluğunun hazırladığı 1909 tarihli ticaret raporunda; Kuşadası bölgesinde zeytin ağacı yetiştirmesini teşvik etmek amacı ile Osmanlı Devletinin zeytin yetiştiricilerinden 3 yıl süre ile aşar vergisinden muafiyet uygulamasının başlatıldığı belirtilmektedir.

1912 yılında ise Kuşadası’nda dikili bulunan 15 bin zeytin ağacından elde edilen zeytinyağı hemen hemen iki kat artarak 389 bin 900 kiloya çıkmıştır. Ancak zeytinyağı satışından elde edilen gelir 1 milyon 924 bin 500 kuruşa inmiştir.

1912 yılında zeytinyağı fiyatlarının düştüğünü göstermektedir. Kazada üzüm gelirinden sonra zeytin geliri ikinci sırayı almaktadır.

Türkiye’de zeytinyağı üretimi çok önemlidir. En önemli bölge Aydın Vilayeti ve burada da Ayvalık’tır. 1916 yılı üretimi, 12 milyon okkadır. Normal zamanlarda üretim miktarı 30–35 milyon okka civarındadır.

Bölgede Kurtuluş Savaşı döneminde zeytin ürünündeki düşme söz konusuydu. Ayrıca savaş nedeniyle sekteye uğrayan ticari ilişkilerdeki bozukluk ürünün pazarlanmasında zorluklar yaratmış ve ürün rekoltesi düşmüştü.

20 Eylül 1920 tarihinde kabul edilen İhracat vergisi nedeniyle üreticiler ellerindeki malları satamaz duruma düşmüşlerdir.

Aydın mebusu Esat Efendi, Söke, Koçarlı, Çine, Karacasu, Bozdoğan ve Milas ve Muğla cihetlerinde halkın elinde zeytinyağları ve saire mallarının kaldığını bunun nedeninin işgal altında bulunan Aydın’dan ve Ayvalık bölgesinden düşmanların külliyetli miktarda zeytinyağının İzmir ve Memalik-i Ecnebiyyeye sevk ederek ucuz fiyata satması olduğunu ihracat vergisinin çok büyük zararları olduğunu vatan içerisinde ticaret hayatının sönmesine neden olduğunu göstererek bu verginin alınmasını öngören kanunun kaldırılmasını teklif etmiştir.

1925–1926 yılında Aydın’da 4 milyon 300 bin kiloluk bir üretim hâsıl olmuş, bunun 2 milyon 850 bin kilosu ihraç edilmişti.

Zeytin ve zeytinyağı üretimi Aydın ve çevresi için çağlar boyu süren bir tarımsal etkinlik idi. Yemeklik zeytin yanında, zeytinyağı yukarıda bahsettiğimiz metotlarla üretilmekte ve yine zeytinin bir yan ürünü olarak da sabun imal edilmekte idi.

1939 yılı ülke zeytinciliği için nasıl olumlu bir dönüm noktası ise 1990-2022’li yıllar arası ise en olumsuz yıllardır.

Bütün ülkede zeytin ağacı yasa ,le koruma altına alındığı halde ilk zeytin katliamları Ege ve Marmara sahil şeridinde zeytin ağaçlarının sökülmesiyüksek rant getirisi nedeniyle inşaat sektörüne açılmakta ve zeytinliklerimiz yazlık sitelere tahsis edilmiştir.Bunu Akdeniz sahilleri takip etmiştir.

Kaz dağlarında madencilerin saldırılarına uğradı zeytinlikler. Sonra Bergama’da altın avcılarının. Bergama'ya 10 kın uzaklıkta Ovacık, Çamköy ve Narlıca köylerinin ortasındaki 100 hektarlık alanda altın arama faaliyetleri sürerken 1996 yılında maden sahasında 2 bin 500 kadar çamı (tomruk bedeli 3 milyon dolar) ve 800 kadar zeytin ağacı madencilik faaliyetini yürütecek şirket tarafından kesilmiştir. Sadece Çan, Bayramiç ve Çanakkale'de 13 bin 252 hektar alan için arama ruhsatı alındı, 600'ün üzerinde sondaj yapıldı. Sondaj sırasında binlerce ağaç kesildi.

Daha sonra Soma Yırca’da Zeytinlik ve üzüm bağlarıyla dolu tarım sahasına iki enerji santralı inşa edilmiş. Yüzleri kömür karasından kararmış, zayıf ve sağlıksız insanların sağlıksız kömür ocaklarına indirilip katledildiği bölge. Yırca’ya üçüncü termik santralı kurdular.

Bunun için 500 hektarlık bir alanın zeytin ağaçlarından “arındırılması” ve çorak ve yeşilsiz bir alan yaratılmalı ki santral kurulabilsin. Santrali yapacak olan şirket, henüz “acele kamulaştırma” sürecinde olan zeytinlik alanların imar planlarını bile beklemeden zeytin temizliğine başlıyor. Zaten “acele kamulaştırma” adı altında sunulan uyduruk kanun esasen beklemeye tahammülü olmayan bu tür şirketlerin tarımla geçinen fakir çiftçilere uyguladığı mala el koyma uygulamasının ta kendisi Şirket, 16 Eylül 2014 gecesi kepçelerle zeytinliklere girdi,

14 Ekim sabahı 6 bin zeytin ağacının kesimine geldi ve kesildi. Şirket 7 Kasım’da da tam 6 bin zeytin ağacını kesti. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.