Takip Et

Alaşehir’de “jeotermal enerji potansiyeli ve çevresel etkileri“ sempozyumu izlenimleri -1

Aydın ve Manisa illerinin son yıllardaki en önemli sorunları arasında yer alan “jeotermal” sorunun değişik yönleri ile ele alınıp sonuçların kamuoyuna sunulmasını amaçlayan “Alaşehir’de Manisa İli Enerji Potansiyeli ve Çevresel Etkileri “ adı altında bir sempozyum düzenlendi. Sempozyumun düzenleyicileri, İzmir Jeoloji Mühendisleri Odası ve Başkanları Âlim Murathan ile Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk idi.

Genellikle bu çeşit toplantıların katılımcı sayısı az olmaktadır. Ancak Alaşehir’de sempozyuma ilgi bir hayli fazla idi. Havanın güzel, yağışsız ve tarımsal faaliyetlere uygun olması, jeotermal enerjinin çevre etkilerinden en fazla oranda etkilenen Alaşehir üzümcüsünün Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Bağcılık Meslek Yüksek Okulu’na gelmesine engel teşkil etmiş olmalıydı ki anfide çok az sayıda çiftçi mevcuttu.

Sempozyum iki bölüm halinde gerçekleşti.

Birinci bölümde, “jeotermal Enerjinin Mevcut Durumu,P otansiyeli ve Geleceği” ele alındı. Bu bölümde

Prof Dr. Şakir Şimşek: Türkiye’de Jeotermal Kaynak Aramalarında Yeni Gelişmeler;

Prof Dr. Hasan Sözbilir: Manisa İlinin Jeolojik Yapısı ile Jeotermal Enerji Potansiyeli Arasındaki İlişki;

Prof Dr. Niyazi Aksoy:Alaşehir’de Jeotermal Sahaların İşletilmesi ve Beklenen sorunlar adları altında sunumlarını gerçekleştirdiler.

İkinci bölüm panel olarak düzenlenmişti.

Prof Dr. Alper Baba: Jeotermalin Yeraltı Sularına Etkileri;

Naim Özdamar: Jeotermalin Tarıma ve Toprağa Etkileri;

Necdet Türk: Jeotermal Uygulamaların Çevresel Etkilerine Halkın Bakış Açısı;

Doç. Dr Cihan Güneş: Jeotermal Atık Su Yönetimi. Geri Kazanım ve Arıtma.

Sempozyum ve forum konularına göz atıldığında ve etkinlik süresi dikkate alındığında, katılımcı sayısının fazla, ancak görsel sunumların varlığı nedeniyle her konunun daha ayrıntılı bir şekilde ele alınamadığı gerçeği yaşandı.

Bazı sunumlar süre kısalığı nedeni ile ayrıntılı ve gerektiği kadar sürede verilemediğinden tam olarak izleyicilerce anlaşılmadı.

Bazı panelistler görsel sunumlarındaki bazı bölümleri 15-20 dakikalık süreler yetmediği için anlatamadan atlamak zorunda kaldılar.

Bu da düzenlenecek sempozyumlarda konuların genelden çok özele indirgenmesi ihtiyacını ortaya koydu.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.