Takip Et

MODERN TARIMIN NERESİNDEYİZ

Türkiye’de ekonomik sorunların temelinde üretimin yapısal sorunlarının giderilememesi,orta ve uzun vadeli planlamanın yapılamaması,milli gelirin sektörler arasında adaletli dağıtılamaması gibi ana nedenler yatmaktadır.

 

Tarım sektörünün endüstri,inşaat,enerji,maden gibi sektörlerin gelimesine feda edilmesi ekonomik sorunları artırdığı gibi iç sosyal dengeleri de sarsmaktadır.

 

Günümüzde ülkemiz Türk ekonomisinin yanlış planlanması ve yönetilmesi,Dünya ekonomik gelişmelerine hazırlıksız yakalanması sonucu zor bir dönemden geçmektedir.Bu dönemden bazı sektörler kârlı çıkarken başta tarım sektörü olmak üzere dar gelirli olarak adlandırdığımız diğer sektör mensupları için en önemli sorun “gıdaya ulaşmak” konusunda ortaya çıkmaktadır.

 

Nişantaşı Üniversitesi’nden Akademisyen Öğretim Görevlisi Hasan Alpagu’nun “Tarım Politikaları” ile ilgili çalışması Tarım Politikalarının önemine ve işlevine işaret etmektedir.

 

“Sağlıklı bir toplum için yeteri miktarda tarım ürünlerin tüketilmesi gerekmektedir. Ancak tarımsal ürünlerin başında gelen et, süt, meyve ve sebze gibi temel tarım ürünlerinin sadece fiyatı ve miktarı yeterli bir veri değildir. Aynı zamanda bu ürünlerin kimyasal ilaçlarla zehirlenmemiş ve sağlıklı olması da önem arz etmektedir. Ancak ülkemizde ve dünyada artan tüketime karşılık azalan tarımsal alan sağlıklı gıda üretimi için yetersiz kalmaktadır. Bundan dolayı kimyasal katkılar, gen teknolojisi ve hormonlu gıda maddeleri tüketiciye sunulmaktadır.”

 

“Türkiye’de tarım ürünlerinin büyük çoğunluğu kendi topraklarında elde edilmektedir. Ancak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de doğal olmayan suni gıdalar yaygınlaşmaktadır. “

 

“Özellikle mera ve kırsal alanlardaki erozyon ve çoraklaşma doğal üretim üzerine olumsuz etkiler yapmaktadır. Türkiye’de kırsal alandaki tarım daha çok geçimlik tarım olarak tanımlanabilir.”

 

“Ticari tarım ise Trakya gibi bölgelerde pazara dönük tarım çalışmalarından meydana gelmektedir. Adım adım endüstriyel tarıma geçen bu sektörün geleceği teknolojik imkânları kullanma ve alt yapı çalışmalarının rekabetçi seviyeye ulaştırılmasına bağlıdır.”

 

“Tarım sektörünün verimliliği başta doğa şartları ve teknolojik alt yapıyla doğrudan ilişkilidir. Gelişmiş ülkelerde iyi bir sulama altyapısı, ıslah edilmiş tohum ve gübre sayesinde tarımın doğa koşullarına olan bağımlığı asgari seviyeye indirgenmişken, az gelişmiş ülkelerde tarım hala büyük orandan doğa koşullarına endekslenmiş bir sektör olarak ön plana çıkmaktadır. Bu ülkeler aynı zamanda teknolojik ve modern tarım araç ve gereçleri ve gen teknolojine bağlı üretim yapan gelişmiş ülke tarım sektörleri karşısında daha dezavantajlı bir rekabet gücüne sahip olmaktadırlar.

 

Tarım sektöründe verimlilik üç temel koşula bağlıdır:

 

• İklim (Yağış ve kuralık, mevsimsel uyum vb.)

 

• Toprak bakımı ve verimliliği (Gübre vb. yöntemlerle rehabilitasyon gerektirir, taşların ayıklanması, tuz oranın azaltılması, drenaj, havalandırma, nadas, tohum ıslahı, vb.)

 

• Sulama (Sulama alt yapıları baraj gibi…)

Acaba Türk tarımı yukarıdaki şartlara uymakta ne derecede başarılı olabilmiştir? (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.