Takip Et

MERALAR İÇİN NELERİ HEDEFLEMELİYİZ

“Türkiye’de bir yandan özellikle 1950 ila 1970 yılları arasında mera alanlarında meydana gelen 16,5 milyon ha (%43,5) azalma, diğer taraftan 1980 yılına kadar artan hayvan sayısı, meraların yükünü 2,5 katına çıkarmıştır Bu yıldan 2011 yılına değin ise hayvan varlığı azalmış, sonra yeniden artmaya başlamıştır. Fakat istatistiklerdeki mera alanı 2001 yılına kadar azalmasını sürdürmüş ve sonrasında sabit bir düzeyde kalmıştır. Bu rakamlarla yapılan kaba bir değerlendirmede, HB başına düşen mera alanında sürekli olarak bir azalmanın olduğu ortaya çıkmıştır.”

2016 yılı itibari ile elimizde 10 358 170 hektar mera kalmıştır.

Meraları nasıl korumalı ve geliştirmeliyiz, sorusunun cevabını 3. Milli Tarım Şurası Mera Yönetimi Komisyon Raporundan alıntılarla cevaplayalım:

• Mera Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1998 yılından bugüne tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları bitirilememiştir. Bu durum Kanun’un uygulanmasında aksamalara neden olduğundan anılan işlemler en kısa sürede tamamlanmalıdır.

• Tahdit çalışmalarında önemli bir maliyet getiren sınır taşı uygulamasından vazgeçilmeli ve uzaktan algılama teknolojilerinden faydalanılmalıdır.

• Tahsislerin yerleşim birimlerine yapılması yerine özel veya tüzel kişiliklere yapılmalıdır.

• Meralar tüzel kişiliği haiz bir genel müdürlük tarafından yönetilerek Mera Kanunu uygulamalarına ve meraların korunmasına etkinlik kazandırılmalıdır.

• Tahsisin yapıldığı her yerleşim biriminde mera yönetim birliğinin kurulması etkin sonuç vermediğinden yerel ölçekte birlikler kurulmalı ve alt birimler buradan koordine edilmelidir. Bu birliklerin kendi bütçesinin olması etkin çalışmaları açısından önemlidir.

• Büyükşehir Yasası ile birlikte köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle ortaya çıkan belirsizliğin giderilmesi için düzenleme yapılmalıdır.

• Mera tespit çalışmalarında kadastro kayıtlarından ziyade alanın yapısal özelliği dikkate alınarak tespitler gerçekleştirilmeli ve bu sayede teknik açıdan mera olarak kullanılacak yerler mera envanterine kazandırılmalıdır. Bu konuda hazine arazisine kayıtlı alanlara öncelik verilmelidir.

“Yatırımcı kuruluş ve şahıslar genellikle yatırımları için en kolay ve ucuz olarak elde edebilecekleri mera alanlarına yönelmektedirler. Bu anlamda mera alanlarından alınan ot bedeline rayiç bedelinin belirli bir miktarının da eklenmesi mera alanlarına yönelmeyi azaltacaktır.

Yatırımcı kuruluş ve şahıslar mera alanlarında çalışmalar bittikten sonra geri dönüşüm için istekli olmamaktadır. Bu konuda yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Maden, petrol ve mineralli su arama faaliyetlerinde belli bir büyüklüğün altında kalan alanlar için geri dönüşüm dosyası istenmemesi, eski haline getirme işleminin alınacak teminat karşılığında il müdürlükleri tarafından yapılması süreci hızlandıracaktır” 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.