Takip Et

2015 yılı Türk tarımının değerlendirmesi süt üretimi-4

Süt sektörünün içinde bulunduğu zor durumu Türk çiftçisinin lideri konumundaki Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın ağzından,sorunun tespiti ve çözüm önerileri bakımından ortaya koyalım:

Sayın Bayraktar: ''İşin bir diğer ilginç yanı, bazı büyük sanayicilerin son 2-3 ayda süt bırakıyor olmasıdır. Fakat aldığımız bilgilere göre bırakılan bu süt, üreticinin elinde kalmamakta, küçük mandıralar tarafından çok ucuza üreticiden alınmakta, daha sonra da büyük sanayicilere satılmaktadır. Yani piyasada, dökülen bir süt olmayıp, üreticinin emeğini ucuza, yok pahasına kapatmaya çalışan sistemli bir girişim vardır. Yemciye, veteriner hekime, bankaya borcu olan, ailesinin ihtiyacını karşılamak için nakite ihtiyacı olan üretici ise ne yazık ki her gün ürettiği fakat stoklatamadığı sütü, mecburen yok pahasına bu düzende satmak zorunda kalmaktadır.”

PEYNİR, DONDURMA VE YOĞURT İHRACATINDA ARTIŞ

Bir diğer sorunun da sanayicinin süt ve süt ürünleri ihracatında yaşanan sıkıntıyı bahane etmeleri olduğunu bildiren Bayraktar, “Süt ve süt ürünleri ihracatımız, değer olarak yüzde 19,2 oranında azalarak 331 milyon dolardan 267,4 milyon dolara indi ama en çok ihracat yaptığımız peynir, yoğurt, dondurma gibi ürünlerin ihracatı, hem değer hem de miktar olarak arttı. Peynir ihracatı yüzde 1,4 artışla 156,5 milyon dolardan 158,7 milyon dolara, dondurma ihracatı yüzde 1,9 artışla 35,7 milyon dolardan 36,4 milyon dolara, yoğurt ihracatı yüzde 135 artışla 6,1 milyon dolardan 14,3 milyon dolara yükseldi. İhracattaki düşüşün sebebi süt ve kremada yüzde 31,7, süttozunda yüzde 68,4, peynir altı suyunda yüzde 57,7, tereyağında yüzde 6,1’lik azalmadır” dedi.

Tüketimde sorun yok. Önemli miktarlarda ithalat da yapılıyor:

Sanayicilerin ürün satamıyoruz iddialarına rağmen, hem üretim hem önemli ürünlerde ihracat rakamlarının arttığını, önemli miktarlarda da ithalat yapıldığını, tüketimde bir sorun olmadığını vurgulayan Bayraktar, peynir ithalatı yüzde 5 artışla 40,8 milyon dolardan 42,8 milyon dolara yükselmiş, tereyağı ithalatı ise yüzde 30,9 gerilemeyle 98,3 milyon dolardan 67,9 milyon dolara indiğini belirtti. O kadar talep artışı sağlamak için destek verilmesine rağmen, sanayicilerin yine de çiğ süt fiyatlarını düşürdüklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Buna bir ‘dur’ denilmelidir. Sanayicilere; süt tozu ihracat desteği, ıslak ürün tabir edilen peynir, yoğurt gibi ürünlerin ihracatından kullanılan çiğ süt desteği, süt ve süt ürünlerinde süt tozu kullanan ihracatçılara süt tozu desteği, okul sütü desteği verilmektedir. Hem dış pazarda rekabet edebilsinler, hem de ürünlerini iç ve dış pazarlarda satabilsinler diye verilen bunca desteğe rağmen, sanayiciler yine de çiğ süt fiyatlarını düşürmektedirler.

Çiğ süt fiyatlarının litrede 1 liraya kadar düşürülmesi kabul edilemez:

Talebi artıran bu kadar desteğe rağmen bazı yerlerde fiyatları düşürmek için çiğ süt bırakılması, çiğ süt fiyatlarının litrede 1 liraya kadar düşürülmesi, kabul edilebilir bir durum değildir. Üretimde fazlalık olduğu, ürünlerin iç ve dış pazarda satılamadığı gibi gerekçelerle süt bırakılmaya, üretici fiyatları düşürülmeye, üreticiye yapılacak ödemelerin vadesi uzatılmaya çalışılmaktadır.

Sütte patlama, besi hayvancılığına da darbe vurur. Tüketicilerimiz et ve sütü daha pahalı yemeye başlar. Bunu 2008 krizi sonrasında gördük. Allah göstermesin, böyle bir krizi bir daha yaşamayalım. Yapılması gereken bellidir. Et ve Süt Kurumu sanayicinin almadığı sütü almalı ve stoklamalıdır. İhtiyacı olan sanayici de istediği takdirde bu stoklardaki süt tozu ve tereyağını alacaktır. Bu, aynı zamanda sanayicilerin pazarda rekabet etmelerini de sağlayacaktır. Devletin belki bir miktar görev zararı olacaktır ama şu anki duruma devam edildiğinde hayvanların kesime gitmesi, işletmelerin kapanması, ette fiyatların yükselmesi, ithalata yönelinmesi, kapanan işletmelerin sosyal etkilerinin maliyeti düşünüldüğünde, bu görev zararı önemsizdir.”

Sanayici bindiği dalı kesiyor:

Sanayicilerin de bindikleri dalı kestiğini, bunu yapmamalarının kendi çıkarlarına olduğunu vurgulayan Bayraktar, “sanayiciler, uzun vadeli düşünmeli. Kısa vadeye saplanıp kalmamalı, ceplerinin derdine düşmemeli. Üretimin sürdürülebilirliğinin önemini idrak etmelidir. Et ve Süt Kurumu piyasaya müdahale etmezse, ciddi sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır” dedi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.