Takip Et

1994’TEN 2020’YE TARIMDA NELER DEĞİŞTİ

Dr.Ziraat Mühendisi Meftune Emiroğlu’nun “TARIM-SANAYİ İLİŞKİLERİNDEKİ GELİŞMELER” adı altında bir çalışması elime geçti.

Çalışmanın dikkate değer bölümlerinden birisi “Dünya Ticaret Örgütünün (WTO) iznine tabi kılan güçler üstü bir planlayıcıdır. GATT,15 Nisan 1994‘de Marakeş şartı ve Nihai Sene” öngörüleri …

Aradan 26 yıl geçmiş,o tarihten itibaren dünya ticaretinin idaresi Düya Ticaret örgütüne bırakılmıştır.Dünya Ticaret Örgütü de tarafsız gibi gözükse de kedisini finanse eden kurulu düzeni ile 3. Dünya ülkelerini gizliden “söğüşleme” işinin uzmanı gelişmiş ülkeler lehine tavır aldı.

Dünya Ticaret Örgütü “Yeni Dünya Düzeni” adı altında tüm ülke ve hakim sektör ve çok uluslu şirketlerin uymaları için şartlar belirlemiştir.

Bu şartalara uyulmadığı takdirede neler olacağını açıklamış:

• Çiftçiye zararlı olabileceği,

• Tarımda yatırımları daha da azaltacağı, dolayısıyla çiftçi nüfusunun, işsizler nüfusunu geçebileceği,

• Tarımsal gelişmesini tamamlayamayan bir ülke olarak, gelir dağılımının %300’lere varan adaletsiz bir çizelgede oturduğu Türkiye’mizde, iç dengelerin ve sosyal hayatın iyice çökebileceği,

• Zenginin daha zengin,fakir ulusların daha da fakirleşeceği “uçlar” düzenine tüm dünyanın birlikte gireceği,

• Tarımsal sübvansiyonların tarihe karışması ile desteklemenin kavram değişikliğine uğrayacağı,

• Teknoloji, bilgi aktarımı, yenileme,teşviklerin devlet eliyle yapılmasının durması nedeniyle, sadece bireyin gayreti ile bu hedefe ulaşılacağından geliştirici, planlayıcı, teşvik edici resmi politikaların iflas edeceği,

• Gümrük daraltma ve ulusal uygulamalar ile teknik engellerin geçerliği kalmayacağından ithalatın ivme kazanacağı,

Yeni Dünya Düzeninde bu global ticari entegrasyonun ilk etapta görülen dezavantajlarıdır. Bu aşamada belirtilen olumsuzlukların aşılmasında WTO (Dünya Ticaret Örgütü” ’nün ve MAI antlaşmalarının özellikle tarımsal açıdan çok hassasiyetle takibi ni,düzeni lehimize geliştirecek önlemlerin titizlikle tespiti ve uygulama aşamasında pazarlıklara hazırlıklı olmak gereği vardır.

Sayın Emiroğlu’nun tespiti ise çok önemli:

“Ülkemizde tarım temel sektördür; GSMH’nın % 16.9’u halen tarımdan, ihracatın doğrudan tarım ürününden sağlananda %12’sinin, tarımsal girdi kullanılanlarla % 45’i bulduğu, yaklaşık nüfusun büyük diliminin istihdam konusu olduğu düşünüldüğünde ekonominin belkemiğinin tarım olduğu görülecektir. İşte bu nedenlerle, 2001 yılından itibaren yeni dünya düzeninin uygulanması ile tarım en fazla tedbir alınması gereken sektör olma özelliğini göstermektedir.”

Acaba tarımın öneminibu cümleler anlatabiliyor mu? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.