Takip Et

BATIDA DEVLETİN TARIMA YAKLAŞIMI

Bazı çok seyrek istisnalar dışında batı ülkelerinin üreticileri Türk çiftçisine göre daha mutlu.

Neden acaba?

Bu mutluluk bir günde, bir haftada, bir yılda kazanılmış bir sonuç değil. Uzun ve akıllı bir planlamanın sonucu.

Batı ülkelerinin devletleri bakmışlar ki üreticinin milli gelirden aldığı pay diğer kesimlere göre az. Nasıl bir çözüm üretmeli ki bütçe dengelerini sarsmadan çiftçiyi refaha erdirelim…

Öncelikle tarımda çalışan nüfusu azaltmayı hedeflemişler. Ancak tarımdan ayrılan nüfusun başka sektörlerdeki işini garantilemek için orta ve uzun dönemli istihdam planları yapılmış.

Tarımda çalışan fazla işgücünü diğer sektörlere kaydırarak tarımdaki işgücünü büyük ölçüde azaltmışlar.

Tarımda kalanların refahını güvence altına almak aynı zamanda tarımda sürekliliği sağlamak anlamına geleceği, gıda üretiminin kesintisiz devamı olacağı anlayışı ile diğer sektörlerden geri kalmayacak şekilde bir tarımsal destekleme plan ve programları hazırlandı.

Tarım sektörünün önemi azalmadan, onun milli hâsıla içindeki payını düşürerek fakat çiftçi başına düşen geliri de artırarak bugünkü düzeni ortaya çıkarmışlardır.

Tarımın modernizasyonunu beraberinde getiren bu dönüşümün sağlanması sonucu, söz konusu ülkeler kırsal kalkınma hedeflerine ulaşmışlardır.

Kırsal kalkınmada ve piyasa düzenlemede baş aktör üretici birlikler ve kooperatifler olduğu için üreticinin fiyat kaygısı da ortadan kalkmıştır.

Batı çiftçisi için girdiler sorun olmaktan çıkmıştır. Gübre, tarım ilaçları, tohumluk, tarım makineleri ve mazot gibi temel üretim girdilerindeki aşırı fiyat artışları, tarım işletmelerinin kârlarını götürmemektedir. Çünkü fiyat artışları yok denecek kadar azdır. Devlet enflasyonla mücadele ederken bu girdilerin fiyatlarını da kontrol etmektedir.

Küçük ölçekli tarım işletmelerinin modern tarımsal araç ve gereçler ile modern tarımsal üretim teknikleri için gerekli olan finans kaynaklarına sahip olmaları aile boyutlu tarımın desteklenmesi anlamında olup, tarımsal üretim büyük şirketlerin merhametine terk edilmemektedir.

Bu durum tarım işletmelerinin zarar etmesinin önüne geçmektedir.

Çiftçilerin eğitimi ve modern tarım teknolojilerinin kullanımında istenilen seviyeye ulaşılmıştır.

Girdi bazında verilen devlet desteği ile doğrudan gelir destekleri üreticiyi tatmin eder niteliktedir.

Batıda devletin tarıma yaklaşımının tutarlı olması, tarımın milli bir dava kabul edilmesi sonucu, başka bir deyimle milli hâsılaya katkısı azalmış olsa da tarım gelişmiş ülkeler için yine önemini korumaktadır.

Not: Bu yazı özellikle Maliye Bakanlığı’nın dikkatine sunulmak üzere yazılmıştır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.