Takip Et

ÜLKEMİZ KURU ÜZÜM ÜRETİMİ

Manisa,Denizli,İzmir başta olmak üzere ülkemizin pek çok üretim merkezinde kuru üzüm sezonu açılmış durumda.

Ülkemizde genellikle kurutmalık olarak değerlendirilen çekirdeksiz üzümün hasadı Ağustos ayında başlamakta ve Eylül ayında sona ermektedir.

Öncelikle kuru üzüm üretiminde yerimizi tespit ederek yazımıza başlayalım.

Ülkemizde üretilen üzümün yaklaşık 2/3’si çekirdekli, 1/3’i ise çekirdeksiz üzümden oluşmaktadır. Çekirdeksiz kuru üzümün dünya rekoltesi ortalama 1085 bin ton civarındadır.

Çekirdeksiz kuru üzümde son üç yılda dünya rekoltesi Çin, Hindistan ve Özbekistan verileri de eklendiğinde 1 milyon tonun üzerine çıkmaktadır.

Ülkemiz kuru üzüm üretiminde dünyada ilk sıradaki ihracatçı konumundadır. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının % 40-45’ini ülkemiz gerçekleştirmektedir. Bu bakımdan da dünya çekirdeksiz kuru üzüm fiyatlarının oluşmasında ülkemiz önemli bir etkiye sahiptir.

Son yıllarda dünya çekirdeksiz kuru üzüm % 25’ine tekabül eden ortalama 250-300 bin ton üretim ile dünyada en önemli paya sahiptir. Ülkemizde üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık % 90’ı ihraç edilmektedir. Dünyadaki ihraç payımız ise % 40- 45 arasında değişmektedir. Ülkemiz ihracatının büyük bir bölümü AB ülkelerine yapılmaktadır.

Çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının önünde yıllık 400-500 milyon Dolar döviz geliri ile tarımsal ürünler bazında ilk üç sıra, kuru meyve üretiminde ilk sırada yer alan en önemli ihraç ürünüdür.

 

Bölgelerimize göre üretim incelendiğinde, Ege Bölgesinde çekirdeksiz kuru üzümün üretim merkezidir. Ege Bölgesi'ndeki bağlarda, değerli ihraç ürünü olan ve dış piyasalarda aranan çekirdeksiz kuru üzüm elde edilmesine yönelik olarak üretim yapılmaktadır. Üretimde ilk sırayı Manisa, ardından İzmir ve Denizli gelmektedir.

Üretim merkezlerini ilçeler bazında ele aldığımızda ise Manisa, Turgutlu, Salihli, Akhisar, Menemen, Kemalpaşa, Çal ve Çivril’de üretilmektedir.

Son yıllarda çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları düzensiz bir şekilde dalgalanma göstermiş,genellikle de üreticinin zarar ettiği görülmüştür.Bunun da başlıca nedenleri doğal afetler,Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası ihracat engeli ve diğer ihracat sıkıntılarıdır.

Bunun yanında rekolteyi olduğundan fazla göstererek işletmeci, tüccar ve ihracatçı tarafından çekirdeksiz kuru üzümün üreticiden yok bahasına alındığı gerçeği de ortadadır.

Tüm olumsuz fiyat oluşumlarına rağmen ülkemizde 2002 yılında 794 bin dekar civarında olan üretim alanı sürekli artarak, 2016 yılında 1004 bin dekarın üzerine çıkmıştır. Bu da Türk çiftçisinin en zor ve fiyat-pazarlama açısından riskli üretim dallarından birisi olan bağcılıktan vazgeçmeyerek zoru seçtiğini göstermektedir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.