Dünkü yazımızda Aydın bölgesinin bu yaz tarımsal bir kuraklıkla karşı karşıya olduğunu, eğer önümüzdeki üç aylık dönemde barajlardaki su miktarının önemli oranda artmaması haline üreticimizin sulanan tarım ürünlerini yetiştirmede ve ekonomiye kazandırmada, üretim sürecinin kesintiye uğraması tehlikesinin çok yakın olduğuna işaret etmiştim.
Şurası bir gerçek ki ülkemiz tarımı hala “vahşi sulama” dan modern sulama tekniklerini kullanma aşamasına geçememiştir.
“Tarım sektöründe verim kaybına ve toprakta tuzlanmaya neden olan vahşi sulama yöntemleri bırakılmalıdır. Tarım sektörü hiç zaman kaybetmeden yağmurlama ve damla sulama sistemlerini kullanmaya geçmelidir. Bunun için gerekli teşvikler ve krediler artırılarak çiftçimize ulaştırılmalıdır”
Bunun da başlıca nedenleri arasında üreticinin tarım ürünlerinin satışından elde ettiği meblağın modern tarıma geçmede ,sulamaya yatırım yapmada yeterli düzeyde bir gelir birikimi olmamasından kaynaklanmaktadır.
Bunun yanında sulama girdileri üretici gelirlerine göre çok yüksektir.Ekipman,elektrik,akaryakıt ve su tarifeleri
-“Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce her yıl yayınlanan ‘Su Kullanım Hizmet Bedeli Tarifelerine’ göre de buğday, ayçiçeği, çeltik, pamuk, mısır, meyve ve sebze son bir yılda cazibe sulamada yüzde 20,8 ile yüzde 25 arasında, pompaj sulamada ise yüzde 31,6 ile yüzde 34,8 arasında değişen oranlarda artışlar olmuştur”
-“2015 yılında dekar başına 1 lira olan yeraltı suyu kullanım ücreti 2016 yılında 2 liraya, 2017’de 5 liraya, 2019 yılında 10 liraya, 2020 yılında da 15 liraya, 2021 için ise 17 liraya çıkmıştır. 6 yılda 17 kat artış göstermiştir”
Salgın döneminde yöneticilerin unuttuğu ve desteklemekten geri durdukları ekonomik çarkların başında tarım gelmektedir.
Üreticinin beklentisi girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesidir. Bu maliyetlerden birisi de tarımın olmazsa olmazı olan sulama ve sulama yatırımlarıdır. Bu durumda önümüzdeki süreç Aydın’da olduğu kadar tüm Türkiye’de potansiyel bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır.
Suyun en değerli varlıklar sıralamasında ilk iki sırada olduğundan hareketle suya yapılan yatırım pek çok yatırımdan daha önceliklidir.
“Kuraklık nedeniyle daha fazla su kullanmak zorunda kalacak olan çiftçilerimizin tıpkı elektrikte olduğu gibi sulama ücretlerinde acil olarak indirime gidilmelidir. Toprağın düşük maliyetli suyla buluşması sağlanmalıdır. Bu dönemde çok önemli hale gelen üretim sekteye uğratılmamalıdır”
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.