Takip Et

TÜRK GIDA SEKTÖRÜNDE İHTİSASLAŞMA VE GELİŞİMİ-1

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Dış Ticaret Verileri baz alınarak Agrimetre tarafından hazırlanan TGDF Dijital Veri Paneli’ne göre 2020 yılında tarım, gıda ve içecek sektörü 20,7 milyar dolar ihracat, 16,1 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. 01 ile 24 fasılları arasındaki tüm GTIP kalemleri ile 29. ve 35. fasıllardan seçili ürünlerin dahil edildiği hesaplamalara göre, 2020 yılında sektörün dış ticaret dengesi, önceki yılın aynı dönemine kıyasla %12 arttı. 2020 Aralık ayında ithalattaki önemli artış dikkat çekti.

Genel Ticaret Sistemine (GTS) göre yayınlanan dış ticaret verilerine göre ihracat 2020 yılında önceki yıla göre %5 oranında artarken, ithalat %3,1 arttı. 2020’nin ilk 6 ayında ithalat önceki yılın aynı dönemine göre %7,6 oranında artış göstermişti. Sonraki aylarda ithalat yavaşlamış, 2020’nin ilk 11 ayındaki ithalat, önceki yılın aynı ayına göre %1 yüksek seviyede kaydedilmişti. Ancak Aralık ayında ithalattaki büyük artış, yıl genelindeki verilere önemli etki etti.

 

Gıda işleme sektörünün alt dalları bitkisel yağ sanayi içinde yer alan başlıca ürünler ayçiçeği yağı, zeytinyağı ve margarindir. Dünyada ekili zeytin ağaçlarının %97’sinin Akdeniz ülkelerinde bulunması ve Türkiye’nin başlıca zeytin üreticisi ülkelerden olması, sektör içinde zeytinyağını ön plâna çıkarmaktadır. Zeytinyağı ticaretinin daha çok gelişmiş ülkeler arasında gerçekleşmesi, nispeten daha ucuz olan margarinin ise gelişmekte olan ülkeler tarafından tercih edilmesi, sektörün önemli bir karakteristiğini oluşturmaktadır (Kaderli, 2006).

 

Meyve-sebze işleme sanayi, ürünlerin üretildikleri mevsim dışında tüketilmelerine imkân veren bir gıda sanayii kolu olarak ön plâna çıkmaktadır. Konsantre meyve suları, konserve meyve-sebzeler, kurutularak saklanan meyve sebzeler, salça ve dondurulmuş meyve-sebzeler alt gruplarında değerlendirilmektedir. Meyve ve sebze işleme sanayi altında diğer alt ürünler arasında yer alan dondurulmuş gıda ürünleri, gıda maddelerinin tazeliğini korumak ve arzdaki mevsimselliği aşmak amacıyla çeşitli işleme ve saklama tekniklerinin kullanıldığı bir sanayidir (Kaderli, 2006).

 

Şeker kendi başına bir ürün olmakla birlikte, birçok şekerli mamulün üretiminde kullanılan bir ara mamuldür. Şeker, melas, yaş küspe, helva, lokum, sakız, şekerlemeler, çikolata ve kakaolu mamuller ve kakao tozu, şeker ve şekerli mamuller grubunda yer alan ürünler arasındadır. Kristal şeker, beyaz şeker ya da toz şeker olarak adlandırılan şekerin üretimi sırasında yan ürün olarak ortaya çıkan melas ve yaş küspe aynı zamanda yem sanayii için girdi oluşturmaktadır.

 

Un ve unlu mamuller sektörü altında, unun imalât aşamaları ve una dayalı mamullerin içerilmesi genel içeriği oluşturmaktadır. Ekmek, makarna ve bisküvi unlu mamuller sınıfında yer alan başlıca ürünleri oluşturmaktadır (Kaderli, 2006).

 

Arpa yem sanayi ve büyükbaş hayvan yetiştiren (süt ve et besiciliği) işletmeler tarafından talep edilmektedir. Birçok işletme, kendi üretimini hayvan yemi olarak kullanmaktadır. Mısır talebinde en büyük payı hayvan yemi, doğrudan gıda (un ve ekmek) ve nişasta sanayi kullanımları alır. Türkiye’de yıllık 885 bin ton mısır işleme kapasitesine sahip mısır nişastası üreten beş adet firma vardır. Türkiye mısır talebini üretimle karşılayamamaktadır. Dolayısıyla 2005 yılına kadar mısır ithalatı önemli ölçülerde artmıştır.

 

Bitkisel yağ sanayide pazarda tüketici güvenini kazanmış çok güçlü yerli firmalar ve markalar vardır. En büyük ilk dört veya sekiz firmanın yoğunlaşma oranı, reklam yoğunluğu ve ürün farklılaştırma düzeyi dikkate alındığında rafine yağ ve margarin piyasasının tekelci rekabet piyasası özelliklerini sergilediği söylenebilir. Piyasada perakendeci markası da yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde yağ sanayinin toplam tohum işleme kapasitesi 4,5 milyon ton/yıl, ham yağ işleme kapasitesi 3 milyon ton/yıl, toplam margarin üretim kapasitesi ise 950.000 ton/yıl olup, kapasite kullanım oranları %50 civarındadır. Yerli üretimin %100 artırılması durumunda bile yağ sanayinin bu miktarları işleyebilmesi mümkün olacaktır. İthalatın tohum olarak yapılması, atıl kapasitenin kullanılmasını sağlayacağından işlenmiş ham yağ yerine, ayçiçeği tohum ithalatına öncelik verilmesi ülkemize büyük bir kazanç sağlayacaktır.

 

 

Kaynak:. Tarım şurası Tarımsal Üretim Planlaması Grubu Çalışma Belgesi (NAİM ÖZDAMAR-DENGE YAZAR VE BUHARKENT MUHABİRİ)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.