Takip Et

JEOTERMALİN BUGÜNKÜ DURUMU VE ÇOK YÖNLÜ ETKİLERİ-1

Geçenlerde kendileri tarımın içerisinden gelen ve hala tarımsal bir birlikte üst yöneticilik yapan eski bir milletvekili dostumuz, jeotermalle ilgimizi ,ve bu konuda uğraşımızı ve görevimizi (Aydın Ziraat Odaları Jeotermal Komisyon Başkanı )olduğumuzdan ve bu konuda öncelikle Denge Gazete’mizde bu köşede yazılarımızın bulunması,farklı üniversite ve sivil toplum etkinliklerinde konferans sahibi,panelist olmam,”Jeotermal Enerji,Çevre ve Tarım “adlı bir eserimizin olmasından dolayı bizden jeotermalin bugünkü durumu hakkında kısa bilgi notları istedi.

Ancak klavye başına geçince frenlerimiz tutmuyor, kısa bilgi notlarımız küçük bir kitap boyutuna ulaştığı olmakta.

Jeotermal Aydın’ın artık kronik bir sorunu ve vazgeçilemeyen gündem konusu haline geldi.

Her konuda olduğu gibi jeotermal konusunda toplumumuzun grisi yok.Ya siyahız ya da beyaz.

Jeotermalin toplum üzerindeki ilk olumsuz etkisi toplumun fikren bölünmesinde yol açmasıdır.

Toplum da üç parçaya ayrılmış durumda.

Birinci kesimde jeotermal imtiyaz şirketleri, devlet bürokrasisi ve bir bölüm politikacılar yer almakta;

İkinci kesim yaşanan gerçeklerden ve duyarlılıklardan dolayı jeotermale tamamen karşı çevre örgütleri;

Üçüncü grupta ise jeotermalin çevre etkilerinden o veya bu şekilde etkilenen çevre halkı. Nefes almak, bağını bahçesini korumak için bazen sesini yükselten fakat çoğunlukla suskun ve sabırlı bir topluluk…

MEVCUT DURUM:

Ülkemiz jeotermal enerji varlığının % 90’ı düşük,ısıda olup elektrik üretimine uygun olan %10’luk bölüm Batı Anadolu’da Aydın ve Manisa’da yer almaktadır.

Ve bu bölgeler pe çok holdingin bu sahalarda imtiyaz sahibi olmalarını sağladı.Çünkü devlet destekleri jeotermal enerji yatırımcılarını diğer sektörlere göre daha fala desteklemekte.

KDV hariç olmak üzere 5 milyon TL üzerinde yatırım bedeli olan projelere devlet % 30 hibe vermektedir.

VAP destekleri de cabası…2019 dan bu yana iki yüzden fazla projeye 23,5 milyon TL VAP desteği sağlandı.

İşletmelerin enerji giderlerinin %30’u Gönüllü Anlaşma desteği olarak jeotermal şirketlere “toka” edilmektedir.

Enerji sektörüne verilen % 100 destek ve ÖTV ve KDV muafiyetleri,enerjinin devlet tarafından dünya piyasalarını çok üzerinde “11-14 Dolar cent” peşin olarak satın alınması,personel giderinin çok düşük,hammadde maliyetinin sıfır,satış riskinin olmaması,üretim riskinin çok düşük olması pek çok sanayiciyi bu alana çekerken,piyasada ruhsat ve saha satış pazarı oluştu.

2007-2019 sürecinde çok hızı bir yatırım rağbeti gören jeotermal enerji sektörü Buharkent Kızıldere’de 17,4 MegaWatt (MW) enerji üretiminden bugün 1650 MW ‘a yükselmiş, santraller Aydın, Manisa ve bir miktar da Denizli’de kümelenmiştir.Bu üretim miktarı gözümüzde fazlaca büyütmemek gerekir.Zira Afşin Elbistan Termik santralinin A veya B ünitelerinden her biri 1500 MW üretmektedir.

Bu kadar cüzi ve ülke enerji üretiminin ancak% 1,5 ‘una tekabül eden bu miktar aşağıda ortaya koyacağım bunca sorunun doğmasına neden oldu ve gene soruyoruz: Değer mi? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.