Takip Et

ABD TARIM POLİTİKALARI: DESTEKLEMELER VE KREDİ POLİTİKALARI

Türk tarımının rekabet şansının gereklerinden birisi olan tarımsal desteklerin ve tarıma dair fiyatların ABD’de nasıl uygulandığını ele alalım:

“Fiyat Desteği Kredileri ve Satın almalar:

Fiyat destekleme kredileri ve satın alma programları, piyasa fiyatı üzerine bir taban fiyatı belirler ve hem fiyat hem de gelir desteği sağlar. Satın alma programı altında, hükümet tarafından taban fiyatı belirlenir ve bu fiyattan kendisine sunulan her ürünü satın alır. İşte süt fiyatı destek programı bu şekilde yürümektedir. Hükümet belirlenen destek fiyatından satılmak istenen peynir, tereyağı ve süttozunu almaya hazırdır.

Çiftçi, kredi verilen her bir birim ürün için destek fiyat seviyesinde kredi alır. Çiftçi depolama maliyetini karşılar ve herhangi bir zamanda ürünü satmakta serbesttir fakat doğal olarak krediyi ve faiz masrafını hemen ödemek durumundadır. Normal olarak faiz oranı, ticari krediler ödenen faiz oranından düşük olmaktadır.

Fiyat destekleme kredisi, hükümet satın alma programından daha karmaşıktır. Hasat sırasında ürünün ipotek olarak gösterildiği durumda hükümet karşılıksız olmayan krediler sunmaktadır. Fonların kaynağı, tarımsal programları destekleyen ve bir hükümet kuruluşu olan CCC’dir. Tarım programlarının idaresi Tarımsal İstikrar Koruma Servisi (ACSC) tarafından yapılmaktadır ve bunlar federal, eyalet ve county1 bürolarına sahiptir.

Kredinin, bir karşılıksız olmamasının anlamı şudur; eğer çiftçi ürününü ödeme gününe kadar satmazsa ürün CCC tarafından kredinin karşılığı olarak devralınır. Eğer piyasa fiyatı, kredi oranı artı faiz giderlerinin üzerine çıkmazsa çiftçinin ürününü piyasada satması için bir neden gözükmemektedir. Kredi oranı piyasa fiyatı üzerinde bir taban oluşturmaktadır. Eğer çiftçi bu oranın üzerinde bir fiyattan ürününü piyasada satamazsa, ürünü hükümete vermek durumunda kalacaktır. Eğer üreticiler rasyonel ise piyasada kredi oranlarından daha düşük fiyattan satış olmayacaktır.

Kredinin asıl amacı, bir çeşit kredi kaynağı sağlayarak çiftçilerin ürünlerin tümünü birden hasat sırasında satmayıp depolanmasına neden olmaktır. Bu kredilerde çiftçiler masraflarını ödeyebilmekte ve yıl içerisinde daha uygun fiyatlarla ürününü satabilmektedirler. Teorik olarak, bu amaca ulaşılması mümkün görülmektedir. Fakat gerçekte eğer, birtakım politik baskılarla yüksek tutulan kredi oranları aşırı üretime (üretim fazlasına) neden olmakta, düşük kredi oranlarının ise piyasa fiyatına herhangi bir etkisi olmamaktadır. Yüksek oranlar üretim fazlasına neden olmakta bu da ürün kontrolü politikasını gündeme getirmektedir.”

Pazarlama kredisi:

Pazarlama kredisi, dünya piyasa fiyatı seviyesinde çiftçi tarafından ödenebilen geri ödemeli bir kredidir. Pazarlama kredisi, çok yüksek olan bir kredi oranı tarafından belirlenen taban fiyatını ortadan kaldırır. 1985 tarım programı ile pirinç ve pamuk için zorunlu kılınırken buğday ve dane yemi için yetki verildi. Pazarlama Kredisinde, hasat sırasında çiftçi kredi oranında “county”deki ASCS ofisinden kredi alır. Ürün satıldığında dünya piyasa fiyatından geri ödeme yapar. Tarım bakanlığı dünya fiyatlarını haftalık olarak yayınlamaktadır. Çiftçi kredi oranı ile dünya fiyatı arasındaki farkı cebe indirmektedir. Bu miktar pazarlama kredisi ödemesi olarak ifade edilmektedir. Pazarlama kredisi ödemesi, ödeme sınırının olmaması yönüyle fark ödemesinden farklılık arz eder.

Kaynak:İnternet Anonim 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.