Takip Et

ZİRAAT ODALARI AÇISINDAN TARIMIN GÜNCEL SORUNLARI-1

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB),Gene Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar her ay başında olduğu gibi üretici-tüketici fiyatlarının Ekim ayı rakamlarını ve kıyaslamasını bir basın toplantısı ile açıklarken Türk tarımının güncel sorunlarını da ele aldı.

Gübre Fiyatları:

Gübre fiyatları tarımsal üretimi ölümle tehdit ediyor”

Üreticinin 2021-2022 üretim sezonuna gübre kullanmadan başlamak zorunda kaldığını belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Üreticilerimizin sezon boyunca kullanacağı gübrelere ulaşması mümkün değildir. Özellikle üretim sezonu yeni başlayan temel ürünlerimiz olan hububat ve baklagil üretimi yeterli olmazsa dünyada pahalı bir hale gelen bu ürünlerin ithalatı da güçleşecektir. Fiyatlar daha da yükselerek tüketiciye önemli bir yük getirecek, ekonomide enflasyon baskısı da artacaktır.

Diğer Girdi Fiyatları:

Diğer girdiler de önemli ölçülerde zamlandı. Üretici üretmekle üreticiliği bırakmak arasında karar verme aşamasına geldi. Ürettiği ürün de maliyetini kurtarmayınca girdiye ulaşamama gibi bir kısır döngüye girilecek üretimin sürdürülebilirliği zarar görecektir.

Üreticimizin mevcut desteklerle bu fiyat-girdi-üretim sarmalıyla başa çıkması mümkün görünmemektedir. Son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 200 artarken, aynı dönemde amonyum nitrat gübresi yüzde 195, üre gübresi yüzde 239, DAP gübresi yüzde 159 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 130 artmıştır.

Ayrıca son bir yılda tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları yüzde 57, mazot fiyatları yüzde 33, TİGEM hububat tohumluk fiyatları yüzde 40-63 arasında, süt yemi fiyatları yüzde 52 ve besi yemi fiyatları yüzde 48 arttı.”

Tarımsal üretimin Sekteye Uğrama Endişesi:

“Ekim sezonunda bulunduğumuz bu günlerde tarımsal üretim seferberliğine girmemiz gerekiyor. Ekilmemiş bir karış toprak bırakmamalıyız. Bütün imkânları üretim için seferber etmeliyiz. Üretimden vazgeçme noktasına gelmiş çiftçilerimiz cesaretlendirilmeli, tarlasına dönmesi sağlanmalıdır. Bunu başaramazsak krizlerin etkisini azaltan bir sektör olarak bilinen gıda sektörü, ülkemizde krizlerin daha da büyümesine neden olacaktır.

Önümüzdeki dönem için alınacak tedbirler acilen açıklanmalıdır. Çiftçimizin artan maliyetlerini hasatta yüksek fiyat vererek karşılama düşüncesi yetersiz kalacaktır. Çünkü geçen yıl yaşanan kuraklık, gelirlerinde azalma, girdi maliyetlerindeki anormal artışlar nedeniyle üreticilerimiz girdi temini ve finansmanında zorlanacaktır.

Üreticilerimiz ya gübreyi ve diğer girdileri daha az kullanacak, ya maliyet hesabı yaparak üretimden uzaklaşacak, ya da daha az maliyetli gördüğü ürünleri ekecektir. Verim ve kalitede ciddi sorunlar yaşayabiliriz. Ekimden hasada kadar olan süreci doğru yönetirsek hem üretici hem de tüketicilerin en az zararla bu olumsuz süreçten kurtulduklarını görmüş oluruz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.