Takip Et

TARIM ÜRÜNLERİ VE GIDADA FİYAT ARTIŞLARI

Güncel olay ve gelişmeleri takip eden toplum kesimlerinin “ülke sorunu” olarak ele aldıkları ve ilk sıraya yerleştirdikleri problem “hayat pahalılığı”dır.

Hayat pahalılığı içerisinde de aciliyet ve zarureti açısından gıda ilk sırayı almaktadır.

Yaşadığımız bu ekonomik olgu dönemsel olarak yaklaşık dört yıllık bir süreci kapsamaktadır.Bu süreç içerisinde covid-19 salgın sürecini de barındırmaktadır. Fakat olayı ve süreci sadece salgına bağlamak sağlıklı bir neden –sonuç ilişkisini sağlamaz.

Olayın başlangıç noktası 2018 yılının Temmuz ayında yaşanan döviz kuru şoku olup , Türkiye ekonomisinin işleyişinin çeşitli alanlarda sorunlu hale gelmesine yol açan bir sürecin de miladıdır.

Türkiye’nin farklı boyutlarda ekonomik açıdan dışa bağımlı olması,milli ekonomi dinamiklerinin ikinci plana itilmesi, kronikleşmiş cari açığı körüklemiştir. O dönemlerde % 15 seviyesinde olan enflasyonun döviz kurundaki artışla birlikte ortalama on puan yükselmesi ekonomik krizin başlangıç noktasını oluşturmuştur.

Bu dönemde özellikle gıda fiyatlarında, işlenmemiş gıda fiyatlarında (sebze-meyve,hububat,bakliyat) meydana gelen olağan üstü artışlar kamuoyu politikacılar,maliyeci ve iktisatçıların şaşkınlıkla karşıladığı boyutta bir yükseliş yaşandı.

Nedenler araştırıldığında,karaborsacılık öne çıkmış olsa da gıda artışlarının temelinde yapısal sorunlar olduğu ortaya çıktı.

Yapısal sorunlar içerisinde ise pazarlama sisteminin pejmürdeliği ve denetimsizliği ilk neden olarak karşımıza çıktı.

“31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimler öncesi yaklaşık iki ay boyunca, gıda fiyatları kontrol edilemez hale gelmiştir.

Sebze ve meyve fiyatlarını biraz olsun baskılamak için devlet tarafından yapılan “tanzim satış” uygulamasına ve bu uygulamaya paralel olarak süpermarketler içerisinde de benzer ucuzluk stantları açtırılmasına rağmen; gıda fiyatlarındaki anormal artışlar duruduralamamıştır.

Sonuç olarak da “gıda ve alkolsüz içecekler” tüketim grubunda yüzde 8, “işlenmemiş gıda” alt grubunda yüzde 18, bu grubun “taze sebze ve meyve” kaleminde ise yüzde 43 gerçek fiyat artışı yaşanmıştır.

2019 yılı sonlarında ortaya çıkan covid-19 salgını gıdadaki fiyat artışlarını tetiklemiş,temel besin gruplarında fiyatlar geometrik bir eğri ile artmayı sürdürmüştür.

Yarın aynı konuya devam edeceğiz. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.