Takip Et

SOFRALIK İNCİR ÜRETİMİNİN GELECEĞİ

Türkiye’de Sofralık İncir Yetiştiriciliğinin Geleceği Son yıllarda, dünya piyasasında sofralık incire olan talep, artış eğilimindedir ve Türkiye’nin sofralık incir ihracat potansiyeli henüz tam olarak kullanılamamaktadır.

Özellikle Avrupa’nın önemli ülkelerine (Almanya, Hollanda ve İngiltere gibi) incir ihracatı yapılmakla birlikte Avusturya, Fransa, İngiltere ve İsviçre gibi Avrupa ülkelerine ihracatın arttırılabileceği düşünülmektedir.

Bunun için, sofralık incirin soğuk zincir içerisinde taşınması kadar ambalajlama da oldukça önemli görülmektedir. Nitekim, incir üretimi olmayan Hollanda ve Avusturya’nın Türkiye’den aldıkları inciri özellikle Fransa ve İngiltere’ye satmaktadırlar. Bunun nedeni, sofralık incir ihracatından elde edilen gelirin yüksek olmasıdır.

Bu nedenle, hem taşıma koşullarının iyileştirilmesi hem de marketlerdeki satış ambalajlarının iyileştirilmesi kendi ürettiğimiz inciri pazarlama olanağı sağlayabilecektir. Ayrıca, ‘Bursa Siyahı’ çeşidi ile birkaç üretim merkezi dışında üretimin henüz yeterince yapılmaması ve sonuçta yeterli üretimin olmaması da dış satımı sınırlamaktadır.

Son yıllarda incire olan talebi karşılamak ve ürünü erken pazara çıkarmak için Akdeniz Bölgesi’ndeki Adana, Hatay ve Mersin illerinde ‘Bursa Siyahı’ çeşidi ile kapama bahçe sayısı her yıl artış göstermektedir. Ancak, bu çeşidin meyve tutumu için mutlak tozlanmaya gereksinim duyması nedeniyle, özellikle ileklemeden kaynaklanan hatalardan dolayı meyve veriminde dalgalanmalar görülebilmektedir.

‘Bursa Siyahı’ ile birlikte farklı meyve kalite özelliklerine sahip olan yerel çeşit ve genotiplerin değerlendirilmesi, yeni çeşit adaylarının belirlenmesi gereklidir. Bu, farklı dönemlerde olgunlaşan, kaliteli meyvelere sahip ve tüketici tarafından tercih edilebilecek yeni sofralık incir çeşitlerinin geliştirilmesi için oldukça önemlidir (Çalışkan ve Polat, 2012b).

İncirin çelikle kolaylıkla çoğaltılması nedeniyle yakın yerleşim alanları arasında kolaylıkla taşınabilmektedir. Böylelikle, belirli bir alanda yetiştirilen incir genotipleri çoğunlukla benzer, sinonim (isimleri ayrı, ancak genetik yapıları aynı) ve homonim (isimleri aynı, ancak genetik yapıları farklı) olabilmektedir (Çalışkan ve Polat, 2012b).

Ayrıca, tarımsal arazilerin şehirleşmeye açılmasıyla, yerel incir popülasyonlarda genetik erozyon meydana gelmektedir. Bu nedenlerle, yerel genotiplerin bulunduğu bölgelerde gerçek çeşit sayısını belirtmek, çeşitlerin tanımlanmasında sinonimlerinin bulunmasından dolayı oldukça zordur (Çalışkan, 2010).

Bunun sonucunda, araştırıcılar tarafından seçilmiş olan incir genotiplerinin morfolojik özelliklerinin tanımlanması yanında moleküler karakterizasyonlarının yapılması hem benzer genotiplerin ayıklanması hem de zengin incir genetik kaynaklarımızın ortaya çıkarılması için bir zorunluluktur. Türkiye’de yetiştirilen ‘Bursa Siyahı’ başta olmak üzere, sofralık çeşitlerin büyük bir kısmı tozlanmaya gereksinim duymasından dolayı, erkek incirler oldukça öneme sahiptir. Erkek incir konusunda yapılan araştırmalarda, erkek incir kalitesinin, dişi incirlerde irilik başta olmak üzere, kabuk ve et rengi gibi önemli kalite özellikleri üzerine çok önemli etkileri olduğunu göstermektedir (Aksoy ve ark., 2003a, Rahemi ve Jaferi, 2008, Gaaliche ve ark., 2011).

Türk tarımının geleceğinde Bursa siyahı incir önemli bir aktör olacaktır.Çünkü,ithalatçı ülkelerin insanı bu taze meyveyi sevdi.

İhracatçımıza düşen görev kalıntısız ve kaliteli Bursa siyahı inciri üreticinin hakkını koruyarak ihraç etmektir.

(*)Oğuzhan Çalışkan, Türkiye’de Sofralık İncir Yetiştiriciliğinin Mevcut Durumu ve Geleceği

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.