Takip Et

Zeytin ağacının feryadı-12

Dün kaleme aldığımız yazımızda 1939 yılında uygulanmaya başlanan ,zeytin ağaçlarımızı kollayan, zeytinliklerimizi genişleterek modern kapama bahçeler haline gelmesini sağlayan ,Türk zeytinciliğini koruma altına alan “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun “ TBMM’ye sevk edilerek Enerji Komisyonunda bu yasanın yürürlükten kaldırılması için enerji ve maden lobisinin Enerji Bakanlığı kanalı ile girişimde bulunduğundan bahsetmiştik. Yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile yürürlükteki yasanın 20. maddesinde değişiklik yapılması öngörülüyordu. Yasa tasarısına göre yeni 20. madde ile zeytinliklerin alanlarının daralmasını ve bu sahalarda yapılaşmanın önlenmesi amacıyla getirilen kısıtlamalara ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılıyordu.

“Zeytincilik sahaları daraltılamaz” hükmü ortadan kaldırılıyordu.

“Belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10'unu geçemez” maddesi yürürlükten kaldırılarak zeytinlikler her türlü inşaata açık hale getiriliyordu.

“ zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir.” Hükmü yok sayılarak, Gıda Tarım ve hayvancılık Bakanlığı’nın tarım üzerindeki tasarrufları lağvediliyordu.

“Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir “ hükmü yok sayılıyordu.

“ Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin” görüşünün alınması maddesi ortadan kaldırılmaktaydı.

“Ziraat odasının uygun görüşü alınır” cümlesi tasarıdan çıkarılarak Ziraat Odaları by-pass edilmek sureti ile tarıma müdahil olmalarının önüne geçilmekteydi.

“ Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez” hükmü de yok hükmüne girmekte; zeytin ağaçlarını kesmek enerji ve maden lobisinin keyfine ve insafına bırakılıyordu.

“İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına 2 milyon liradan 5 milyon liraya kadar hafif para cezası alınır” maddesi de kanundan çıkarılarak ağaç katliamının önü açılmaktaydı. Artık lobi için her türlü ağacı ve hatta ormanı yok etmek fırsatı ortaya çıkmaktaydı. Zaten çok düşük olan para cezalarını da ödemeyecekler anlamında bir tasarı ortaya konmaktaydı. Zeytinliğe hayvan bırakan çoban hapis cezası ile tecziye edilirken, zeytin, zeytinlik ve ormanları yok edenler ağaç başına 90 lira cezadan dahi sıyırmaktaydılar.

Fatih Sultan Mehmet’in “Bir dal kesenin kelesini keserim” düsturu ile koruduğu ağaçlar artık kesime ve yok edilmeye hazır duruma getirilmekteydi.

 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.