Takip Et

MAKİNA–EKİPMAN SEKTÖRÜNÜN TÜRK TARIMINA GENEL BAKIŞI

Bir üretici temsilcisi olarak asli görevimiz üretici kesimin eğitimine, finansına, moral kondüsyonuna katkı vermek, yanında haklarını korumaktır. Aslen de Türkiye Ziraat Odaları Birliği bu amaçla kurulmuş bir meslek örgütüdür.

Bunun yanında tarımın bileşenlerinden olan özel sektörün de tarıma yaklaşımını, onların pencerelerinden bakışlarını da ortaya koymamız gerekmektedir. Çünkü onlar, tüm meslek kesimleri ticari amaçları da olsa tarım sektörüne katkı vermektedirler.

Bu yazı dizimizde Türk Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği'nin (TARMAKBİR) Türk tarımı hakkındaki akademik görüşlerini ortaya koyacağız.

218 üyesi ve 12 bin kişilik istihdam kapasitesiyle tarımın önemli bir kuruluşudur.

Öncelikle TARMAKBİR’in Türk tarımına dair genel tespitlerini ele alalım:

Geniş bir ürün yelpazesine imkân veren iklim ve ekolojik özellikleriyle tarımsal üretim açısından avantajlı olan Türkiye’de, tarım yapılabilir 23,4 milyon hektarlık alan içerisinde %53'le en büyük payı tahıllar almaktadır. Toplam tahıl alanları içerisindeyse %69’luk pay ile ilk sırada buğday yer almaktadır. Bugdayı %22’lik pay ile arpa, %6’lik pay ile mısır, %1’lik pay ile çeltik takip etmektedir.

Türkiye, sadece (görece yüksek) kendi nüfusunu (80 milyon) beslemekle kalmayıp, yılda yaklaşık 30 milyon turiste (10 gece konaklama ortalaması ile) ve kayıtlı 3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bu yüzden kendi vatandaşlarının ihtiyacının da üzerinde bir tarımsal ürün gereksinimi söz konusudur. Bu kapsamda bazı ürünlerde ihtiyacın üzerinde bir üretim söz konusu iken, bazı ürünler için yeterlilik derecesi düşüktür. Bunun üç temel sebebi üretimde hatalı planlama, düşük verim/kayıplar ve iklimsel elverişsizliktir.

a. Tahıl ve diğer bitkisel ürünler: Buğday, patates, pamuk, şekerde kendine yeterli olurken mısır, pirinç, kuru baklagil ve ayçiçeğinde yeterlilik derecesi düşüktür.

b. Meyve, sert kabuklular ve içecek bitkiler: Antep fıstığı, fındık, elma, armut, kayısı, kestane, kiraz, turunçgiller, incir, armut, üzüm ve çayda kendine yeterli olurken badem, ceviz, muz ve diğer tropikal meyvelerde yeterlilik derecesi düşüktür.

c. Sebze üretiminde kendine yeterlidir.

Türkiye’de, tarım yapılabilir 23,4 milyon hektarlık alan bulunmaktadır. İşletme başına düşen tarım arazisi sayısı 5,9, ortalama parça büyüklüğü 12,9 dekardır. (2016).

Tarımsal işletmelerin %80,7'si 100 dekardan küçük işletme büyüklük gruplarında yer almaktadır. Bu işletmelerin tasarrufunda bulundurduğu arazi ise toplam arazinin %29,1’ini oluşturmaktadır.

Türkiye’deki tarımsal yapı, tarımda gelişmiş ülkelere göre olumsuz olarak nitelendirebileceğimiz farklılıklar göstermektedir. Tarım arazilerinin genellikle küçük parsellerden oluşması, ayrıca bu parsellerin bir arada olmayıp dağınık şekilde bulunması, tarımsal mekanizasyon araçlarının kullanımındaki etkinlik düzeyini oldukça azaltmaktadır. Ayrıca tarımsal işletme sayısının fazlalığı da işletme başına düşen geliri azaltmaktadır.

Bu konuda yapılan bazı çalışmaların (arazi toplulaştırması, miras hukuku düzenlemeleri vb) istatistiklere etki edecek seviyede sonuç vermesi zaman alacaktır. Şu ana kadar yaklaşık 6 milyon hektarlık bir alanda toplulaştırma yapılabilmiştir. 2 milyon hektarlık bir alanda çalışmalar devam etmektedir.

Güncel verilere göre tarımda istihdam edilen kişi sayısı 5,5 milyondur (2017). Bu, toplam istihdamın

%19,3’üne karşılık gelmektedir. Tarımsal istihdamın toplam istihdama oranı son 15 yılda %45 azalmıştır.

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 2017 itibariyle 2.137.491 olup, bu çiftçiler 148.702.081 alanı işlemektedir. Güncel verilere göre tarımsal amaçlı kooperatif sayısı 5 (Tarımsal Kalkınma, Sulama, Su Ürünleri, Pancar Ekicileri ve Tarim Kredi Kooperatifi) olup, toplam ortak sayısı 3,4 milyondur. Ayrıca çeşitli ürün ve ürün gruplarında toplam 891 üretici birliği faaliyette bulunmaktadır. Toplam üye sayısı 353 bindir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.