Takip Et

Mevzuat açısından türk incirciliğinin durumu ve mevzuat önerileri-5 İncirin korunması açısından oluşturulacak mevzuat

Bugün Avrupa ve diğer tarım alanında gelişmiş pek çok ülkenin tarım politikaları içinde “ekolojik” ,”genetik ayrıcalığa sahip” ve “korunması zaruri” olan tarım ürünleri önemli yer tutmaktadırlar. Bu ürünler hem o ülkenin imajı haline gelmekte hem de ekonomik değer olarak uluslararası alanda yüksek tutarlı bir ticari araç olarak yer almaktadırlar. Aynı zamanda milli bir tarım politikası oluşturulurken çevre kaygısının taşınması da zaruri olup Organik tarım veya (ekolojik tarım), tarımsal çevre sistemlerinin verimliliğini, yerel ekolojik şartları ve bölgedeki sosyal ihtiyaçlara uygun olarak en uygun düzeye çıkartmanın yollarını belirlemektedir. Tarım toprakları, hayvanlar, elde edilen tarım ürünleri ve insanlar arasındaki olumlu etkileşimlerin meydana getirdiği öngörü ve faaliyetleri en iyi şekilde kullanma yollarını göstermektedir ki incir tarımı ve üreticisi bu milli politikanın oluşturulması için en uygun ortamı sunmaktadırlar.

Aydın’da mevcut incir popülâsyonu için en büyük tehlike jeotermal alanlar ve bu alanlardaki enerji üretim faaliyetleridir. Aydın’da bulunan incir alanları ile zengin jeotermal kaynaklar aynı bölgelerde yer almaktadırlar. Buharkent Kızıldere’den başlayan bu jeotermal alan yine Ortaklar’a kadar uzamaktadır. Bu alanlar içerisinde Kızıldere, Horsunlu, Pamukören, Salavatlı, Köşk, Umurlu, Aydın Efeler-Serçeköy, Ömerbeyli ve Hıdırbeyli sahaları yüksek entapili (sıcaklıklı) jeotermal alanlardır. Bu alanlar aynı zamanda jeotermal enerjiden elektrik üretmeye uygundur.

 

İncir meyvesi olgunlaştıktan sonra kalitesinin korunmasının en önemli şartlarından birisi de havanın nispi neminin yüzde 60-61 oranını geçmemesi gerekmektedir. Jeotermal sistemler ve faaliyetler çok yönlü olarak incire zarar vermektedirler. Yüksek alkali içeren sondaj sıvıları aynı zamanda toprağın Ph’sini de yükseltmektedir. Bu da üretici için yeni bir sorun ve gider demektir. Bu sıvılar aynı zamanda yer altı sularını da kirletmektedir. Sondaj havuzlarının yüksek basınç dolayısıyla patlaması ve incir bahçelerine boşalması en çok yaşanan jeotermal çevre etkilerindendir. Sondaj kuyularından boşalan akışkanlar havanın nemini, toprağın yapısını, sulama sularının kimyasını, içme sularının sağlığını bozmaktadır ki bu bakımdan;

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “ekolojik” ve “korunması zaruri” bitkisel ürün sınıflamasına giderek bu statüye inciri de alarak, incirin korunması ile ilgili özel bir yönetmelik çıkarmalıdır.

Korumanın kapsamı içine zeytinde olduğu gibi incir alanlarının daraltılmasının önüne geçilmesi, incir kesiminin önlenmesi, incir ağaçlarının sökülmesinin zorlaştırılması, bunun için birden çok kurumun (, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri, Ziraat Odaları, Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu, Ziraat Odaları, Ziraat Mühendisleri Odaları vb.)görüşünün incir alan ve sahalarının yakınına incirin “vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamasının ve işletilmemesinin” önüne geçilmesi, enerji üreten tesislerin ve maden çıkarılan alanların incir alanlarından uzaklaştırılması, incir alanlarında yapılaşmanın önlenmesi gibi önleyici hükümlerin adli ve idari ceza içeren müeyyidelerinin arzulanan bu yönetmelikle yürürlüğe konulması gerekmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.