Takip Et

14 MAYIS ÇİFTÇİ BAYRAMININ ARDINDAN-15

Türkiye Ziraat Odaları Birliği(TZOB)’nin görüşlerini Genel Başkan Şemsi Bayraktar, hayvancılık, et ve süt fiyatları ile lgili sorunlarını ele aldı ve özellikle et ve süt sanayisi sahiplerini uyardı. Bir sözümüz var; “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” diye. Ah alanların bütün mallarını, servetlerini kaybettiklerini, akıbetlerini çok gördük. Kendilerini uyarıyorum. Sanayicimize buradan sesleniyorum; “Bindiğiniz dalı kesmeyin. Aklınızı başınıza alın”.

Son zamanlarda sanayicilerimiz, “yemini benden almazsan, sütünü almam” zorlamasına başladı. Buradan kendilerine sesleniyorum; “Sütten kazandığınız para yetmiyor mu da yemden de para kazanmaya çalışıyorsunuz? Üreticimiz, sizden yem almak zorunda mı? Bu sömürüyü bırakın”.

 

Hem kırmızı ette hem de sütteki sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. Bu ülke yaşamıyla, kültürüyle, doğasıyla bir hayvancılık memleketidir. Yine de hayvancılıkta ithalattan kurtulamıyoruz. Maalesef son 7 yılda, canlı hayvan ve et ithalatına toplam 5 milyar dolarlık döviz harcandı. Bunu kabul edebilir miyiz?

Yılda 500 bine yakın buzağının ölümüne engel olamazken, yıllık 500 bin besilik hayvan ithal ediyoruz. Bu ne yaman çelişkidir.

İthalat bu ülkeye fayda sağlamıyor. Geçmişte bunu gördük. Artık yöneticilerimizin bu gidişata dur demesi, bir plan ve program ortaya koyması şarttır. İthalatın sonlandırılacağı tarih üreticilerimize açıklanmalıdır. Açıklansın ki yol haritası ortaya çıksın ki üreticimiz planlamasını yapabilsin.

Kimse korkmasın, yeterli destek verilirse, ithalat yapılmazsa, piyasada istikrar sağlanırsa üreticimiz bu ülkenin et ihtiyacını kolaylıkla karşılar. Et fiyatları yüksek deniyor. Bunun nedeni yüksek maliyetli besi hayvanı ve yem fiyatları değil mi?

Maliyetler düştü de et fiyatına biz mi zam yaptık? Ülkemiz, özellikle küçükbaş hayvancılıkta çok önemli bir potansiyele sahip durumda. Anadolu’da çiftçimiz, tarımı tanımlarken, “buğday ile koyun, gerisi oyun” der.

Bu topraklar tahıl ve küçükbaş hayvan yetiştirmeye çok uygun olan topraklardır. Geçmişte, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere milyonlarca dolarlık hayvan ihracatı yapıyorduk. Bu pazarları, Avustralya, Sudan, Yeni Zelanda gibi ülkelere kaptırdık. Bu pazarları yeniden kazanmalıyız.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.