Takip Et

BÜYÜK ŞEHİR YASASININ KIRSAL YAPIYA ETKİSİ

“6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte Türkiye genelinde mevcut 16 büyükşehir4 145 yeni büyükşehir ilan edilmesiyle 30’a ulaşmıştır . Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, il sınırlarıyla belediye sınırları örtüşmüş ve 30 ildeki il özel idareleri kaldırılmıştır. Büyükşehirlerde yeni kurulan 26 ilçe ile birlikte sayısı 461’e ulaşan ilçe belediyelerinin tamamı büyükşehir ilçe belediyesi olmuştur.”

“6360 sayılı yasa ile köylerin yaklaşık yarısının (16.541 köy) tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesi söz konusu olmuştur. Mahalleye dönüştürülen ve tüzel kişiliği kalmayan bu yerleşimlerin daha önce sahip oldukları ve kendilerine ait mal varlıkları olan orman ve meraları kullanma hakkı son bulmuştur (Güler, 2013).

“Bu yasa ile köy yönetimlerinin hak ve ayrıcalıkları ellerinden alınmıştır. Bu yeni durumun kırsal alanların önemli faaliyetlerinden olan tarımsal faaliyetleri olumsuz etkileyeceği, üretimdeki değişimle birlikte demografik, sosyal ve ekonomik yapının etkileneceği, tarihi süreçte yasal düzenlemelerin sonuçları dikkate alındığında; tarım topraklarının, doğal ve ekolojik açıdan önemli alanların kentsel rant karşısında güçsüz kalacağı, kırsal alan ve kırsal yaşam üzerinde olumsuzlukların yaşanacağı açıktır.”

Mevcut Büyükşehir Yasası kırsal yapının tarımsal ve doğal değerlerinin korunmasına ve kırın kentsel baskı ve kentsel rant karşısındaki dezavantajlı durumunun giderilmesine yönelik tedbirlerin alınması mecburi kılmaktadır

Yerelde merkezileşmeye neden olan bu süreçte, yeni idari yapının yerellik ve katılım ilkesini zedeleyici sonuçlarının ortadan kaldırılması için katılımı sağlayacak mekanizmalar yaratması gerekmektedir.

Farklı düzeylerde farklı hizmet ihtiyaçlarını karşılayacak öncelikleri dikkate alacak bir yönetim planı oluşturulması kaçınılmazdır.

Bu yönetim planı; büyükşehir kent yönetiminin bütünlük gösteren kırsal ve kentsel alanları arasındaki güçlü bağları göz önünde bulundurarak kentsel niteliğe kavuşan, kentle bütünleşme eğiliminde olan ve tamamen kırsal niteliğini devam ettiren alanlar olmak üzere en az üç farklı düzeydeki işlevsel/niteliksel farklılıkları dikkate alan bir yönetim planı şeklinde tasarlanması gerekli görülmektedir.

Kaynak: Aslı Gürel Üçer - Sevinç Bahar Yenigül - Çiğdem Varol, Büyükşehir’den ‘Bütünşehir’e… 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.