Takip Et

2021 VE 2022 KURAKLIĞININ TARIM SEKTÖRÜNE ETKİLERİ

Ülkemiz 2021 yılı öncesinde en kurak dönemi 2007-2008 yıllarında yaşamıştır.

“Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün Standart Yağış Endeksi (SPI) yöntemine göre Türkiye geneli için hazırladığı 2007 Kuraklık Değerlendirme Raporuna göre; 2007 yılı içinde yağışlarda normale göre Ege Bölgesi'nde % 43, Marmara Bölgesi'nde % 34, İç Anadolu Bölgesi'nde % 22 ve Akdeniz Bölgesi'nde % 13 oranında azalmıştır.

“2008 yılı kuraklık değerlendirmesinde ise Türkiye’de Marmara’nın doğusu, Batı ve Orta Karadeniz Bölümleri, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile İç Anadolu ve Ege Bölgesi’nin değişik kesimlerinde kuraklığın olmadığı, buna karşılık ülkenin diğer tüm kesimlerinin şiddeti değişmekle birlikte kuraklığın etkisinde kaldığı belirtilmektedir. Marmara Bölgesi’nin batısında, İç ve Doğu Anadolu’nun orta kesimlerinde, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin ise büyük bir bölümünde şiddetli kuraklık etkili olmuştur. 2008 yılı içinde yağışlarda normale göre Ege Bölgesi'nde % 39, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde % 37, Akdeniz Bölgesi’nde % 33, Doğu Anadolu Bölgesi’nde % 25, Marmara Bölgesi'nde % 19, İç Anadolu Bölgesi'nde % 18 oranında azalma olmuştur.

Maalesef ülkemizde kamuoyu hafızasının 23 gün olduğundan hareketle biz o kuraklık döneminin zihnimizden sileli yıllar oldu. Üreticimiz ise 2021 yılında tarlası, bahçesi, serası susuz kalınca tekrar hatırladı.

Şu anda 2021 kuraklığını yaşarken 2022’den sadece bol ve düzenli yağış ümit etmekteyiz. Devlet olarak tedbirler henüz ortada bulunmamakta, üretici ise çaresizlikten, cebindeki son birikimleri ve kredi imkânlarını nereye harcayacağını şaşırmış durumda.

Kuraklık sadece çiftçiyi mi etkileyecek? Hayır.

“Kuraklığın etkileri doğrudan ve dolaylı olarak nitelendirilmekle birlikte, genel olarak üç farklı alanda olmaktadır. Bunlar; kuraklığın ekonomik, çevresel ve sosyal etkileri olmak üzere üç ana başlıkta toplanmaktadır. Đklim değişiklikleri sonucunda ortaya çıkan meteorolojik kuraklık, daha sonra düşük toprak nemi ve düşük su depolamaları sonucunda tarımı, içme suyu kullanımını ve endüstriyel kullanımı etkilemekte ve çeşitli kayıplara neden olabilmektedir.”

“Kuraklığın genel ekonomik etkileri yanında tarıma ve diğer sektörlere ekonomik etkileri de bulunmaktadır. Tarıma ekonomik etkileri, bitkisel ve hayvansal üretime etkileri, ormancılığa etkileri ve balıkçılığa etkileri olarak incelenebilmektedir. Kuraklıktan ekonomik olarak etkilenebilecek diğer sektörler ise; turizm, enerji, gıda, taşımacılık vb. sektörlerdir.”

Ancak kuraklık ilk tokadı çiftçiye vuracaktır.” Kuraklık, öncelikle tarımsal üretimi etkileyebilmektedir. Bu nedenle, kuraklığın etkilerinin ve özellikle temel ürünlerin üretim tahminlerinin yapılması son derece önemlidir. “

“2007-2008 döneminde yaşanan kuraklığın etkileri farklı kurumlarca yapılan hesaplamalarla ortaya konulmaya çalışılmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türkiye’de 2007 yılında yaşanan kuraklığın zararını 2.5 milyar $ olarak açıklarken (TKB, 2007), Türkiye Ziraat Odaları Birliği, 720 Ziraat Odasından topladığı bilgilere göre yaptığı çalışma sonucunda kuraklığın Türkiye’ye maliyetini ve üreticilere verdiği toplam zararı 5.08 milyar TL olarak belirlemiştir (TZOB, 2007). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.