Sıra CHP’de

Sana günlük yazmayı vaat ettiğimden bu yana belki en uzun aralardan birini verdik. Bir haftadır hasbihal etmiyor, gündemi değerlendirmiyormuşuz.

AK Parti’nin Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Mustafa Savaş’ı açıklamasından sonra CHP’nin ne yapacağını merak ediyor, düşüncelerimi soruyorsun.

Düşüncelerimden çok duyumlarımı seninle paylaşmamı istiyorsun. Biliyorsun, CHP Aydın’da anket yaptırıyor. “Ömer Günel mi, Özlem Çerçioğlu mu?” diye soruyor.

Hatırla, yaz aylarında Özlem Çerçioğlu, kendisi hakkında devam eden ve başlama ihtimali olan yargı süreçlerini baskılamak için Kılıçdaroğlu’nu Aydın’a getirmiş, adaylığını açıklatmıştı.

O sıralar Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da CHP’den, “Aydın’da CHP yok. Özlem Çerçioğlu partisi var” diyerek istifa etmiş, Aydın BŞB’deki büyük bir asfalt yolsuzluğuna da işaret vermişti. Arkasından, birkaç Aydın (Nazilli) firması üzerinden naylon faturayla rüşvetin tahsil edildiğini ben sana söylemiştim.

Kılıçdaroğlu’nun, adaylığını açıklaması ile algısal üstünlük yakalayan Çerçioğlu, kurultayda tüm Aydın delegeleri ile birlikte Kemal Bey’e destek olmuştu. Özgür Özel’in yakın dostu olan Çine Belediye Başkanı Merhum Enver Salih Dinçer’i ve onun etkisi altında kalacağını düşündüğü Çine İlçe Başkanı Tayfun Şahin’i hak etmelerine rağmen kurultay delegesi yaptırmamıştı.

Özlem hanımın operasyonları belediye başkanları ve ilçe başkanları düzeyinde kalmamış, ASKİ’nin fiili genel müdürlüğünü yaptırdığı, sekreteri Gökçen’in kocası Ozan Çavuşoğlu’na ekip kurdurmuş, tüm örgüt kongrelerinde değişimden yana konuşmalar yapmaya çalışan Süleyman Bülbül’ün sesini kestirmişti. Ne zaman kürsüye Bülbül çıksa, Ozan Çavuşoğlu ve ekibi “Gençliğin umudu Kılıçdaroğlu” naraları atıyordu. Bülbül, konuşsa da duyulmuyordu.

Kurultay’da, senin de bildiğin üzere Özgür Özel kazandı. Çerçioğlu’nun sıkıntılı süreçleri o zaman başladı. Kurultay sonrasında, “Çevir kazı yanmasın” türünden yaklaşımları da tutmadı.

Sana bunları neden anlattım. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaz aylarında adaylığını açıkladığı Özlem Çerçioğlu’nu partisi hala resmi olarak aday yapmadı, yapar mı; belki…

Çerçioğlu, aday olsun mu istiyor, olmasın mı; o da net değil. Bir kitleye aday olamaya çalışıyor imajı çizerken başka bir zümreye de olmak istemediği yönünde mimikler veriyor, haberler salıyor. Anlayacağın parti içinde Çerçioğlu için işler biraz sarpa sarıyor. Hoş aday olsa da bol yokuşlu bir seçim dönemi onu bekliyor.

Aydın’da üç dönemdir belediye başkanlığı yapan, iki dönem de milletvekili seçilen Çerçioğlu’nun bu durumu okumadığını, kendisine yapılan muamelenin ne anlama geldiğini bilmediğini mi düşünüyorsun? Öyleyse yanılıyorsun.

Yanıldığın bir şey daha var. “Onurlu bir şekilde adaylıktan niye çekilmiyor?” diye bana soruyorsun. O iş kolay değil. Koltuğu gittiği an, bırak Aydın şehrini, Türkiye’de bir saniye bile kalamayacağını o da çok iyi biliyor. (Bunun için hazırlığı da tamam. Bir ara sana küçük değerli taşlardan bahsederim.) Koltuğun gücü, Aydın’a hizmet için genel bütçeden gelen paraların kullanım hakkıyla bugüne kadar zapt ettiği devasa yüklerin üzerine devrileceğini iyi biliyor.

AK Parti’nin adayının Çerçioğlu’nun en korktuğu isim ilan edilmesi de işleri zora soktu. Sana duyumlarımı paylaşacağımdan bahsetmiştim ya; Çerçioğlu’na çok yakın biri isim, “Ercan Bey’in sağlık sorunları var. Başkan aslında siyaseti bırakıp eşiyle ilgilenmek istiyor” gibilerinden bir şeyler söylemiş. Şimdilik isim de, söylediği yer de bende kalsın. Bu bilgi de sende.

Artık AK Parti’nin adayı belli, sıra CHP’de. Bitmedi daha İYİ Parti var. Onu da bekle.