Takip Et

Bilgi doğruysa kaynağı kirlet

Seninle konuştuklarımızdan daha geniş kitlelerin haberi olması için dünden itibaren tvDEN Ana Haber’de Selime Aydemir’in konuğu olmaya başladım. Her gün ya da fırsat buldukça sohbetlerimizi orada anlatıyor olacağım.

İlk gün olması nedeniyle, bugüne kadar sana aktardığım bilgilere ilişkin kamuoyunu bilgilendirmesi gerekenlerin bunun yerine bize saldırmalarını, itibar suikastı girişimlerinde bulunmalarını yorumladım.

Siyasal iletişimde kullanılan kirli bir yöntemi izleyici ile paylaştım. Bilgiyi yalanlayamayanların kaynağı ya da bilgiyi dile getiren mecraları kirleterek gerçeği unutturmak, odağı kaynağa çekerek kendilerini nasıl kurtarmaya çalıştıklarını anlattım.

Aydın halkına hizmete dönüşmesi gereken paraları çarçur eden, çaldığı ve çaldırdığı yönündeki iddialar nedeniyle onlarca soruşturma ve kovuşturma geçiren Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun durumunu paylaştım.

Televizyonda konuşulan, gazetelerde yazılan, internet haber sitelerinde gündeme gelen, sosyal medyada yayılan kendisi ve ekibiyle ilgili yolsuzluk, ihaleye fesat, edimin ifasına fesat, nitelikli görevi kötüye kullanma, rüşvet, irtikap, mobbing vb konularda suskun kalan Çerçioğlu’nun bunları konuşanlara kara çalmada kamunun imkanlarını nasıl kullandığı konusunda bilgiler verdim.

Belediye ve bağlı şirketlerinde işe aldığı ama çalıştırmadığı bankamatik memuru/işçileri, onların yakınları, bu nitelikteki gazetecileri üzerimize salma nedenleri tıpkı burada seninle olduğu gibi izleyiciye aktardım.

Çerçioğlu’nun yaygın kullandığı, “Bilgiyi yalanlayamıyorsan kaynağı kirlet” taktiğine örnek verilen ve Faransa Parlementosundan öykülenen şu hikayeyi paylaştım;

Genç bir milletvekili tecrübeli bir bakanın yolsuzluklarını tüm belgeleriyle meclis kürsüsünde göstere göstere anlatır. Savunma yapmak zorunda kalan bakan; “Genç kardeşimin tüm iddialarına yanıtım var. Lakin önce bir soru yöneltmek isterim. Dün akşam değerli eşi, güzel hanımefendi neredeydi, kiminleydi?” Der. Bütün salonda uğultular başlar. Devam eder, “Kendisi bilmez, ben biliyorum. Gittiği yere ben götürdüm. Kiminle kaldığını da ben biliyorum” deyince, tüm parlemento ayağa kalkar, genç vekile el kol sallayarak salonu terk eder. Arkalarda bir şey söylemek için çırpınan genç vekili kimse dinlemez. Sonunda bir gazeteci gider sorar; “bir şey mi söyleyeceksiniz?” Genç vekil, “ben bekarım, hiç evlenmedim” der.

Çerçioğlu’nun tüm taktiklerine, senin olan paralarla tuttuğu bütün itibar suikastçisi askerlerine rağmen seni ve tüm toplumu bilgilendirmeye, aydınlatmaya devam edeceğiz.

Cumhuriyetimizin Kurcusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de öyle öğütlüyor; Gazeteci duyduklarını, bildiklerini ve düşündüklerini yazmalı, konuşmalı ve paylaşmalıdır.

Bayan Milli Voleybol takımımızın yaşattığı büyük gurur için kızlarımıza milletçe minnettarız. Türk Hava Sahasına girişleri ile ilgili sosyal medyada dolaşan videoyu izlemediysen lütfen bul ve izle. Türk Kadınlığını dünya çapında yücelten kızlarımız var olun. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.