Takip Et
  • 30 Eylül 2013, Pazartesi

Aydınlı İngilizler

Teknolojiye olan düşkünlüğümü yakın çevremdeki herkes iyi bilir, zaaf noktasındadır. Eşimle en çok tartışma nedenimiz olan özelliğimdir. Bir AVM’ye gitsek o giyim mağazalarını gezerken ben teknoloji mağazalarını turlarım. Kadın bana gördüğü kıyafeti anlatırken ben ona x mağazadaki klavyenin kullanımının kaymak gibi olduğunu söyledim mi, kıyamet kopar.

 

Bu kadar teknoloji düşkünü olmama rağmen aylar önce Aydın’da açılan Media Markt’ın kapısından içeri bile girmedim. Belki hiç girmeyeceğim. “Aydın’ın incirine, Media Markt’ın fiyatlarına doyamayacaksınız” şeklinde açılış öncesi yapılan reklamları bana çok itici geldi. Aydın’da incire, Malatya’da kayısıya, Konya’da kaymağa övgü yağdırılması, bana uzun yıllar birlikte çalıştığım İngilizleri anımsatıyor.

 

Seçim öncesi Adnan Menderes’e sarılan siyasetçileri de aynı kefeye koyuyorum. Sadece onlar mı, Aydın’a gelen büyük çaplı siyasetçilerin de Menderes üzerinden halkın gönlüne girmeye çalışmasını da inciri istismar eden tüccar zihniyet gibi değerlendiriyorum.

 

Nazilli’de feminist, Aydın’da komünist tavır sergileyenleri, Çine’de liberal, Karpuzlu’da muhafazakar takılanları, gittiği her yerde papağan gibi aynı konuşmayı yapanları, milliyetçilikten dem vurup milletin anasını ağlatan, değerlerini yok pahasına ecnebilere peşkeş çeken zenginlere biat edenleri de entrikacı buluyorum.

 

Karşı kitlenin oyunu almak için kendi davasında görevine son verdiklerine ‘hırsız onlar, soyacaklar tüyü bitmemişinkini ama izin vermem’ derken, içeride ‘bize bizden başka dost yok, onların oyunu da almak için öyle konuşuyor, davranıyorum’ cümlesinin arkasına sığınılması da entrikada aymazlığın zirvesi.

 

İngilizlerin bu ve benzeri entrikalarını gördükçe Türklüğümle gurur duyardım, “Ne mutlu Türküm diyene” sözü ve bu sözü söyleyenin değeri bir kat daha artardı. Hele hele Mustafa Kemal’i temsil ettiğini iddia edenlerin İngiliz entrikalarının arkasına sığındığını görünce kalkan midemi zor geri oturtuyorum.

 

Mustafa Kemal, bu memleketi İngilizlerin de aralarında bulunduğu düşman işgalinden nasıl kurtardıysa; birilerinin de bizi Aydınlı İngilizlerden kurtarması gerekiyor.

 

“Bunu da ancak efe yürekli Aydınlılar yapar” desem ben de mi İngilizlik yapmış olurum?

Ne yaparsın, domuzun yanında duran...

I love you, good bye!

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.