Takip Et
  • 21 Eylül 2016, Çarşamba

Ortak değerlerimiz

Son zamanlarda, Hürriyet gazetesinin çok güzel bir uygulaması var. Köşe yazarları, “Ortak Değerlerimiz” üzerine kendi düşüncelerini kaleme alıyorlar. Birbirinden güzel sonuçlar çıktı ortaya. Özellikle Gülse Birsel’in yazısına bayıldım.

Konuyu yerelleştirip ortak değerlerimiz üzerine bir şeyler karalamak istedim.

Ne kadar yemek seviyor muşum onu fark ettim; Sarımsaklı yoğurt ve domates soslu odun ateşinde biber, patlıcan ve patates kızartması ilk aklıma gelen yemek oldu. Düğünlerimizdeki yuvarlamanın tadı ile birlikte hazırlanışını ortak değer olarak görmemek mümkün mü? Kadınlar düğün haftası bir gün toplanıp gün boyu yuvarlamayı hazırlıyorlar. 50 kilo kıymadan hazırlanan yuvarlamanın etrafında 500 kilo dedikoduyu da yuvarlıyor, kaynaşıyor, dayanışıyorlar. Sarımsağı, ezip zeytinyağı ve tuzla açarak sosu hazırlanan ve soğuk tüketilen gömme patlıcan, biber turşusu, Aydınlıların ortak değeri değil de nedir? Çerez niyetine bastırma zeytini cebine koyup yiyenlerimiz de vardır. Çine Köftesi, Karacasu, Bozdoğan ve Yenipazar’ın pidesi, Işıklı’nın kavurması, Dalama’nın tandırı, Unesco’nun listelerinde yerini alan keşkek, değerlenen ortak değerlerimizdir bizim. Yiyeceğin her türlüsünün en iyisinin yetiştiği bu bölgede ortak değerimiz sayılabilecek daha onlarcasını ekleyebiliriz, siz ekleyin…

***

Meşhur bir laf vardır, “Aydın’da kimileri Kuşadası’na gidelim, der, kimileri sonundaki ‘sı’ ile birlikte başındaki ‘Kuş’u kaldırıp ‘Ada’ya gidelim der.” Adını iki türlü telaffuz ettiğimiz, Türkiye’de turizmin doğum yeri Kuşadası ortak değerimizdir. Didim de öyle… Yaylalarımız, bağlarımız, dağlarımız tarlalarımız, buralarda yetişen ürünlerimiz, hepsi ortak değerimizdir ve değerlidir. Mitolojik tarihimiz, ören yerlerimiz, antik kentlerimiz, höyüklerimizi anlatma gereği bile duymuyorum; hepsi dünya çapında şöhret…

Etnografik değerlerimiz olan Kuvayı Milliye dönemi ve kalıntıları, efeler, kızanlar, Adnan Menderes, İsmet Sezgin, Nahit Menteşe, Ali Rıza Gönül, Yüksel Yalova, Atilla Koç, vs. gibi siyaset ve siyasetçi üretme ayrıntılarına hiç girmemeyi düşünüyorum.

Mukan Perinçek’i, Aydınspor’un Fenerbahçe’yi kendi sahasında yerle bir etmesini, amatör ve profesyonel futbol efsanelerini, boğa güreşlerini, dünyanın en büyük ve en kalabalık piknik alanları ve anları olan deve güreşlerini zaten biliyorsunuz.

***

Coğrafi, tarihi, kültürel, sosyal, ekonomik, siyasal, sportif ve daha birçok konuda ortak değerlerin zirve yaptığı bir yerde yaşıyoruz ama ne yazık ki zırvalamaya devam ediyoruz. Ortak değerlerimizle kuru kuru gurur duymak nereye kadar? Bunu pazarlayıp kazanca dönüştürmek için daha ne kadar bekleyeceğiz? Aydınlılar olarak biz yapmazsak, birileri muhakkak yapacak. Zengin toprakların fakir bekçisi olmak istemiyorsak harekete geçmeli, ortak değerlerimizi kazanca dönüştürmek için çalışmalı, çalışmalı, çalışmalıyız…

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.