Takip Et
  • 13 Mayıs 2015, Çarşamba

Neden Demokrat Partiliyim? Niye oy vermeyeceğim?

Aslında bugün şu Aydınlı tuvaletçiyi yazacaktım. Tuvalete biyolojik rahatlama için gelenlere sağladığı olanaklarla psikolojik olarak huzurlu bir ortam sunan örnek adamı yorumlayacaktım. O’nun, “Hangi işi yaparsan yap, işini seven ve mesleğine saygı gösteren emeğinin karşılığını alıyor. Aydın’da tuvalet konusunda en iyi hizmeti biz veriyoruz. Herkes mutlu oluyor ben de mutluyum” sözlerini değerlendirecek, bir kaç örnekle teyit edip, tespitini taçlandıracaktım. Bu tuvaletçinin haberini yapan gazeteci arkadaşımıza da teşekkür edecektim.

Lakin, konu değişti. Her seçim öncesi olduğu gibi, üzerimizden kendini bir yerlere pazarlayan, nema götüren, sözde meslektaşlarımızın yoğunlaşan yaftalarına açıklık getirme gereği duydum. Gazeteci olmamızın, siyasi bir görüşümüz olmayacağı anlamına gelmemesi gerektiğinin bilinmesini isterim. Ülkesini seven her insan gibi benim de bir siyasi görüşüm var ve ben Demokrat Partiliyim. Yargıtay parti kayıtlarında da bu partinin üyesi olduğum çıkıyor.

Henüz 6 yaşındaydım. Aydın-Muğla Karayolunun 30’uncu kilometrelerine denk gelen yerde bulunan ovamıza göçerdik her yaz. Yolun üst tarafında evimiz, Karpuzlu Kavşağının hemen altında Çine istikametinde de bostanımız vardı. Birgün Rahmetli Babam, topladığı karpuz ve kavunları eşeğimizde sarılı keletir adını verdiğimiz hayıttan örülmüş kovaların içine doldurdu. Semerine de beni oturttu eve dönüyoruz. Karpuzlu yol kavşağının orada karşıdan karşıya geçmek için beklerken kocaman bir konvoy geldi ve öndeki bir kaç hızlı geçen arabanın ardından lüks bir otomobil önümüzde durdu. Önce uzun boylu iri bir adam indi ve babama adını sordu. Ardından ufak boylu, kilolu ve fötr şapkalı biri indi, “Hidayet efendi, nasılsın?” diye başladı söze. Ayak üstü babama sorular yöneltti sohbet etti. Benim adımı sordu, korumalarından beni yanına getirmelerini istedi. Sonra kucağına aldı ve “Emin oğlum, nasılsın?” dedi. Büyüyünce ne olacağımı sordu. Başımı okşadı ve benimle de sohbet etti. Daha sonra hızlıca uzaklaşıp gittiler. Bu adamdan etkilendiğim için 17 yaşımda ben Doğru Yol Partisinin bayrağını sallıyordum. Yaşım tutar tutmaz da üyesi olmuştum.

NEDEN PARTİME OY VERMEYECEĞİM?

Bu seçimlerde üyesi olduğum partiye oy vermeyi düşünmüyorum. Çünkü 2. Sıra Aydın Milletvekili Adayı Ahmet Zühtü Soydar’a güvenmiyorum ve benim vekaletimi hak etmediğini düşünüyorum. Çine’de savcılığın hakkımda yürüttüğü bir soruşturmada aleyhimde yalan beyanda bulunduğu için böyle düşünüyorum. Her ne kadar mahkemede Avukatım Murat Özcan’ın soruları sonrası beyanını düzeltse ve ifadesini alan savcıdan korktuğu için yanlış bayanda bulunduğunu söylese de affedemiyorum. Kendisinin bu işi, kamunun olanaklarını şahsi çıkarlarına kullanmasına karşı çıktığım için beni hasım olarak gören, zengin ve yetkin bir siyasetçinin ricası üzerine yaptığını düşünüyorum.

Partilisini, dava arkadaşını, özel bir işini gördürdüğü için bir başka partilinin ricası ile satan birini güvenemeyeceğimi, iyi biliyorum.

Nedenini yukarıda açıkladığım gibi ben Demokrat Partiliyim. Yine yukarıda açıkladığım nedenden dolayı da bu seçim oy vermeyeceğim.

Bize yafta yapıştırıp, kendi işini yürüten uyanıklara da selam olsun. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.